Mustafa Kemal Atatürk ne demişti?

“Ağaç, çiçek ve yeşillik uygarlık demektir.”

Ağaç kesenler, yeşili yok edenler uygar değiller mi?

****

Fatih Sultan Mehmet:

“Ormandan bir dal kesenin başını keserim.”

Dalını bırakın, kökünden kestiler ağaçları.

Herkes suskun…

****

Peki; Türkan Saylan ne demişti?

“Eğer toplum ‘Neden ağaçları kestiniz?’ diye hesap sormaya başlarsa bir şeyler değişecek.”

Soranlar var.

Ama; ya sesleri o kadar güçlü çıkmıyor.

Ya da duyması gerekenler, duymak istemiyor…

****

Yaşar Kemal ne demişti?

“Bu ülkede dört şey olmayacaksın: kadın, çocuk, ağaç, sokak hayvanı.”

Doğru söze ne denir?

Topuna kıyıyorlar.

Toplum suskun…

****

Nazım Hikmet ne demişti?

“Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile mesela, zeytin dikeceksin.

Ya da Hintli Yazar Tagore; “Gölgesinde asla oturamayacağını bilerek ağaçlar diken bir insan, en azından yaşamın anlamını çözmeye başlamıştır.”

TÜVTÜRK RANDEVU VERMİYOMUŞ…

Yakın bir dostumuz aradı aracı için bir haftadır TÜVTÜRK’ten randevu almaya çalıştığını ancak TÜVTÜRK’ün randevu vermediğini söyledi.

Sanırım, TÜVTÜRK yeni bir oyun peşinde sanki.

****

Eğer araç muayene talebi fazlaysa ve bu kadar yığılma varsa; mesaileri uzatırsın, gece de mesai yapar o araçların fenni muayenelerini yaparsın.

Mobil istasyonlar kurarsın, vatandaşı üzmeden işini yaparsın.

Yorgunu yokuşa sürmek de nedir?

****

Mehmet dostumuz bir haftadır randevu alamayınca müşteri hizmetlerini aramış.

Ne oluyor diye?

“İleri bir tarihe randevu oluşturun” demişler.

İleri bir tarihe randevu alındığında 56 liralık bir gecikme cezası isteniyor.

****

Burada cezalandırılacak olan kim?

Araç muayenesi için randevu veremeyen TÜVTÜRK mü?

Yoksa zamanında başvuran ancak randevu verilmeyen araç sahipleri mi?

Aslında her gün on binlerce aracın bu çileyi çektiği ve ekstra para ödemesi gerektiği göz önüne alınırsa rakam büyük.