Sahi aranızda eskiyi özlemeyeniniz var mı?

Dürüstlüğün erdem olmadığı o günleri özlemiyor musunuz?

Ne yalan söyleyeyim Arkadaşlar, ben eskiyi özlüyorum …

Eskiden okullarımızın fiziki yapıları şatafatlı değildi.

Ama her okul depreme dayanıklıydı!

Okul inşaatlarından kimse malzemeden çalmazdı.

Allah korkusu vardı.

Yapılan tüm okullar en kaliteli malzemeden yapılırdı.

Okula giden tüm öğrenciler siyah önlük giyerdi.

Zenginin çocuğu ile fakirin çocuğunu ayıramazdınız.

Kimse kimsenin giydiği giysiyi kıskanmazdı.

Beslenme sorunumuz yoktu.

Çünkü sabah okula gidenlere ‘sabahçı’ denirdi.

Sabahçılar öğlen evlerine dönerdi.

Öğlen okula gidenlere de ‘öğlenci’ denirdi.

Okul Kitapları değişmezdi.

Her yıl bir üst sınıfa geçen.

Bir alt sınıfa gidene kitabını ya bedava ya yeni fiyatın yarısına verirdi.

Böyle olunca kitap alma sorunu da olmuyordu.

Arkadaşlıklarda çıkar üstüne kurulmazdı.

Paylaşımın olduğu dostluklar hakimdi.

İlk okulda arkadaşımla paylaştığım simidin, gazozunun tadını özlüyorum.

Öğretmenlerimize gelince kadınsa anamız.

Erkekse babamız gibiydi.

Hem sever hem kızarlar dahası kulağımızı çekerlerdi.

Onların tek derdi.

Bizlerin dersleri öğrenmemizdi.

Bizleri hayata hazırlamak için;

Mum misali aydınlanmamız için eriyorlardı.

Şimdi onları da çok arıyoruz ve hepsini saygıyla anıyoruz.