Eski bir söz vardır bilirsiniz , Balık bilmezse Halik bilir.

Tunceli Valiliğinden ayrılıp Ordu’da valilik görevine atandığında Vali Tuncay Sonel’in Tunceli’deki vatandaşlarla gözyaşlarının sel olup aktığı vedasını  sosyal medya  ve gazete sayfalarında gördüğümüzde heyecanımız tavan yapmıştı.

21 Haziran 2020 günü Ordu valiliği görevine başladığı ilk gün ayağının tozu ile eşi Handan Sonel  hanımefendi ile ziyaret ettiği şehit ailesinin evinde verdiği mesajla kurduğu sevgi saygı yumağı sayesinde Devletin gülen yüzü ve sıcaklığını şehrimize yansıtarak Şehir Gazi ve Yetim Çocuklarımızla Yoksul vatandaşlarımızın Babası kardaşı Ağabeyi evladı olan tarifi mümkün olmayan “ATOM KARINCA” valimiz Tuncay Sonel Valiler kararnamesi ile merkeze alınarak Mülkiye Başmüfettişliğine atanması bize göre hayal kırıklığı oldu.

Yazımın sonuna sakladığım bir cümleyi bu sütunda paylaşayım ki bugün bıyık altından gülenlerin yarın hayal kırıklığına uğramalarının önü kesilsin.

Bazı gidişlerin sonu EFSANE dönüşlerle taçlandırılır.

Samimi söylüyorum ben Valimizin gidişine üzülmüyorum çünkü 3-4 aylık süreçte neler yaşandığını çok iyi biliyorum.

Ayrıca şunu da belirteyim ki Valimizin derdi koltuk olsaydı 3-4 ay önce Türkiye’nin çok önemli bir şehrinin koltuğunda oturmuş olacaktı fakat dediğim gibi onun derdi koltuk değil aldığı Devlet Terbiyesini Devletin sıcak yüzünü vatandaşlarımızla paylaşmak her hafta eski valilik binası önünde bekleyen yüzlerce fakir fukaramızın sofralarına sıcak aş koymaktı.

Şimdi bana diyeceksiniz ki madem bu kadar hayırsever çalışkan bir Valiydi nasıl Merkeze çekildi.

Siz sordunuz bende söyleyeyim, benden günah gitti.

Vali Tuncay Sonel Ordu’da görev yaptığı 3 yıl 2 aylık süreçte 19 ilçemiz başta olmak üzere ayak basmadık yerleşim yeri bırakmayarak sabahın erken saatlerinde her hafta 1-2 hatta3 ilçeyi ziyaret ederek güne vatandaşlarımızı kucaklayarak onların dertlerine derman isteklerine çare olmak için başladı.

Daha doğrusu siyasilerin gitmeye yan yana gelmeye cesaret edemediği noktalara giderek vatandaşlarımıza Devletin varlığını ve sıcak yüzünü göstermesi özellikle vatandaşlar nezdinde yeni seçilen Milletvekillerinin önüne geçmesi bir anda valimizi siyasilerin hedefi haline getirdi.

Adamlar seçimden çıktı tonlarca para harcadılar o paraları kasalarına geri döndürme hesapları yaparken “Deli” bir adam Mesudiye İkizce Gölköy Gürgentepe demiyor geziyor tabi ki vatandaş haklı olarak soruyor bu adam geziyor da bizlerin oy verdiği siyasetçiler nerede ne yapıyor!

İşte siyasetçiler ne yaptı biliyormusunuz “alın bu adamı buradan bizi vatandaşın önüne hızar gibi atmasın” diyerek başladılar Ankara kulislerine!

Aslında o siyasiler kendi ayaklarına kurşun sıktılar neden mi bu da bende kalsın 2-3 ay sonra hep beraber filmin sonunu görürüz…

Çok fazla teferruata girmeden söyleyeyim, Gümüş kapıdan çıkanlar Altın kapıyı açarak dönerler.

Bu bir Veda yazısı değil bilinmesini istediklerimi yazdığım bir yazı…