Ana Sayfa Tokmak 9 Nisan 2023 1561 Görüntüleme

TOKMAK

                                    SONEL’DE DURMAK YOK  1

Ordu’da göreve başladıktan sonra ilin çehresinin değişmesinde, halk ile bütünleşmede attığı adımlarla herkesin takdirini kazanan Valimiz Tuncay Sonel Ramazan ayında da vatandaşlarla bir araya gelmeye devam ediyor.

Sonel, Çarşamba günleri eski Valilik binasında gerçekleştirdiği “Halk Günü” toplantısına katılan 600’den fazla Ordulu tarafından kendisine iletilen sağlık, iş, ekonomik ve özel sorunlar başta olmak üzere tüm talepleri çözümü için kurum yöneticileriyle birlikte önemli adımlar atarak vatandaşın beklentilerine karşılık vermeyi sürdürüyor.

Sonel, “Halk günü toplantılarımıza katılan vatandaşlarımızı içinde bulunduğumuz bu mübarek ayda boş göndermemeye, devletimizin şefkatini, güler yüzünü göstermeye özen gösteriyoruz“ diyerek hayırsever eşi Handan Sonel hanımefendi ile özellikle yetim öksüz çocuklarımız ile yoksul vatandaşlarımızın sofralarına konuk olarak onlarla lokmalarını paylaşıyorlar.

 

 

                                İki Parti Tek Fark

AK Partinin yöneticileri ne yaparlarsa yapsınlar, yaptıkları doğru da yanlış da olsa seçmeni tarafından onaylanıyor…

Parti yöneticileri dün söylediklerinin bugün tersini de söylese, aynı seçmen dün söylediklerini de bugün söylediklerini de koşulsuz onaylıyor.

Hal böyle olunca…

AK Partili yöneticiler “Biz ne söylersek seçmenimiz bize koşulsuz inanır.” Düşüncesine sahip.

AK Parti seçmeni de yapılanın ve söylenenin doğru ya da yanlış olduğuna aldırmadan “Parti yöneticileri ne söylüyorsa kesinlikle bir bildikleri vardır ve doğrudur.” Diyerek yapılanı da söyleneni de hem onaylayıp hem de savunuyor.

***

CHP’de ise tam tersine bir durum söz konusu…

CHP yöneticileri ne yaparsa yapsın kendi seçmenine kendilerini kolay kolay beğendiremiyor.

Parti yöneticileri dün söylediklerinin bugün tersini söyledikleri anda önce CHP seçmeni tarafından ağır eleştiriye uğruyor, hatta linç bile ediliyor.

CHP seçmeninde “Parti yöneticileri ne söylüyorsa doğru söylüyor” diye bir anlayış kesinlikle yok.

Yöneticilerin ise seçmenini yanlış bir meselede ikna etmesi mümkün değil.

CHP seçmeni gerektiğinde genel başkanın karşısına geçip, takır takır eleştirme hakkını kendinde bulabiliyor.

O nedenle, CHP seçmeninde parti yöneticilerine yönelik bir biat asla söz konusu olmaz, olamaz…

İşte İki parti arasındaki tek fark anlayana.

 

 

ÇAĞRIMIZ EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNE

Türkiye’de son dönem modifiye araçlar her geçen gün artıyor.

Özellikle Tofaş araçlarına uygulanan bazı işlemlerden sonra araçlar farklı görünümlere bürünüyor. Özellikle Tofaş araçlarının makasları kesilerek sıfır şekliyle trafikte ilerlemeleri trafik güvenliği açısından ciddi risk oluşturuyor. Gece sahilde, sanayide ve boş alanlarında fink atan araçlar gecenin sessizliğinde inanılmaz gürültü çıkarıyorlar. Geçmişte Ordu emniyeti bu konuda uygulamalar yaparak epey mesafe almıştı. Son dönemde ise bu uygulamalar kalktı. Vatandaşlar bu uygulamaların devam etmesini istiyorlar. Öyle ki dün yaşlı bayan  bir okuyucumuz aradı, şu ifadeleri kullandı: “Bu araçlar trafikte sorun hastamızı hastaneye getirmek için ambulans yol istiyor. Peş peşe iki Tofaş yere yarım santim yolda yılan gibi kıvrıla kıvrıla gidiyor. Eczanelerin önünde ambulans yer bularak geçti. Bu araçları sevenler bir yer belirlenecek, kurumlar onlara yer yapacak, orada o araçları sürecekler. Son dönemdeki kazalara bakın şehirde, hep bu araçlarla. Lütfen bir önlem alınsın. Seçim dönemi diye denetimsizlik yapılmasın.”

 

 

PARADAN SANKİ BİR SIFIR ATILMIŞ GİBİ.

Markette alışveriş yapanlar kasanın önüne geldiklerinde, ödeyecekleri rakamı duyunca bir anlık şaşkınlık yaşıyor.

Ödeyip fişi aldıklarında ise en az 3-4 dakika elindeki fişe bakıp, şaşkınlıklarını sürdürüyor.

***

Pazara çıkandan kasaba girene, lokantaya yemek yemeye gidenden kafeye kahve içmeye giden kadar hemen herkes önüne konulan hesap karşısında aynı şaşkınlığı yaşıyor.

***

Enflasyon ve hayat pahalılığı kısa sayılacak bir zaman zarfında yani 1-2 yıl içinde öylesine arttı ki, yeni fiyatlara bir türlü alışamadık.

100 lira bildiğiniz 10 lira gibi, 200 lira birkaç yıl öncesinin 20 lirasından farksız hale geldi.

Eskiden “20 lirayı bozdurduğun zaman anında bitiyor” lafını şu sıralarda 200 lira için kullanır olduk.

***

AK parti iktidarının ilk dönemlerinde paradan üç sıfır atılmıştı…

Şimdi resmi olarak olmasa de değer olarak paradan bir sıfır atılmış sanki…

 

 

Bu Gol Çıkar mı?

CHP lideri ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu emeklilerin bayram ikramiyelerine yönelik önemli bir vaatte bulundu.

***

“Göreve gelir gelmez yapacağımız yasal düzenlemeyle emekli bayram ikramiyeleri asgari ücretin altına asla düşmeyecek. Bu Ramazan Bayramı dahil emekli ikramiyeleri 8 bin 500 liradır. Önümüzdeki Kurban Bayramı’nda banka hesabınıza tek seferde 15 bin TL yatacak” sözünü verdi…

***

Doğrusunu söylemek gerekirse, iktidarın 2 bin liraya yükselttiği bayram ikramiyesini 8.500 liraya yükselteceğini açıklaması 13 milyon emeklinin büyük bir çoğunluğunda karşılık buldu.

Şimdi kimileri  “İktidar, Kılıçdaroğlu’nun verdiği vaadin de üzerine çıkıp, emeklilere bayram ikramiyesi olarak 10 bin lira verirse kimse şaşırmasın” diye yorum yapıyor.

***

Kim ne derse desin Kılıçdaroğlu’nun emeklilere yönelik bayram ikramiyesi ile ilgili bu hamlesi iktidarın kalesine giren ve çıkması da zor olan bir top gibi görünüyor.

Sonuç olarak:

Yukarıda da söylediğimiz gibi iktidar seçim öncesi 13 milyon emekliyi direkt ilgilendiren meselede kendi kalesinde gördüğü bu topu bakalım nasıl çıkartacak?

 

 

                 YÖNETENLER VATANDAŞA SAĞIR OLURSA!  6

Kulakları duymayan bir adam, hastanede yatan bir arkadaşını ziyaret etmek istemiş.

Düşünmüş, ben ne sorarım, o ne cevap verir…

Klasik cevaplara göre konuşmayı tasarlamış, cümlelerini zihninde hazırlamış. “Nasılsın?” derim, o da “İyiyim.” der. Ben de “Oh oh, ne güzel!” der, sohbete devam ederim.

Adam hastaneye gidip arkadaşının başucuna varmış.

“Nasılsın, iyi misin?”

“Ölüyorum.”

“Oh oh, ne iyi!”

“Ne ilaç veriyorlar?”

“Bildiğin zehir.”

“O bak o ilaç çok iyidir.”

“Doktorun kim?”

“Azrail.”

“Var ya ismini çok duydum. Ondan iyi doktor yoktur. Şanslısın valla!”

Yukarıdaki sonuçta bir fıkra olsa da, ülkede yönetenlerin yönetilenlere karşı bakış açısını nasıl da yansıtıyor değil mi?

Vatandaş “Öldük. Bittik. Geçinemiyoruz” diyor, bu feryatları duymayan yönetenler ise “Aslan gibisin” demeye devam ediyor…

 

 

KIZILAY, KÖTÜ GÜN DOSTU DEĞİL AKP DOSTU

CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, “Biz Kızılay’ı kötü gün dostu bilirdik. Milletten topladığı bağışlarla oluşturduğu yardım malzemelerini ve çadırları bu kötü günlerde depremzede vatandaşlara ulaştırmak yerine özel firmalara satarak ticaretini yapmış. Kahramanmaraş’ta ve Adıyaman’da millet -16 derecede soğuktan donarken depolarında binlerce çadırı bekletmiş. Bu olay Kızılay’ın ilk vukuatı da değil. Geçtiğimiz yıllarda da yandaş vakıf ve cemaatlere milletin gönderdiği paraları aktardığını biliyoruz. Yine Somali’ye 25 bin çadır hibe ettiğini Anadolu Ajansı’nın haberinden biliyoruz. Bu hibeyi neden yaptı? Çünkü AKP’ye yakın bazı şirketler Somali’de iş bağlantısı kursun diye. Siz Kızılay’a kan bağışı yapıyorsunuz Kızılay bu kanları SGK üzerinden özel hastanelere ve diğer sağlık kuruluşlarına satıyor. Haberiniz var mı? Yani milletin canından kanından bağışladıklarını Kızılay bir ticaret metası olarak kullandığı gibi AKP’ye yakın şirketlere yandaş vakıflara aktarıyor. Kötü gün dostu zannettiğimiz Kızılay AKP ve AKP’ye yakın kuruluşlara dostluk yapıyor.

 

İlginizi çekebilir

16.08.2021 TOKMAK

16.08.2021 TOKMAK

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri