8 Mart; kadının ailede, toplumda, siyaset, sosyal ve ekonomik alanlarda eşitliğin sağlanması,b emeğin sömürüsünün ve ayrımcılığın sonlandırılması, kadının insan haklarının ihlal edilmesinin önlenmesi için; eğitim, kültür, ekonomik ve hukuk alanlarında gerekli çalışmaların yapılması taleplerini yükselttikleri MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜDÜR. Bu nedenle kadın mücadelesi aynı zamanda eşitliğin, özgürlüğün ve demokrasinin mücadelesidir.

Yaşanan deprem felaketinde, yine ilk önce kadın hakları ikincil plana atılmıştır. Boşanma sürecinde olan veya 6284 Sayılı Kanun’dan faydalanan kadınların, koruma kararı aldıkları kişilerle aynı çadırlarda yaşamak zorunda kalmaları, nafaka alacaklarının tahsil edilememesi, kız çocuklarının kaçırılmasından, bedensel bütünlüklerinin ihlal edilmesinden korkan kadınların çadır başlarında nöbet beklemesi ve bu durumun, kadının temel ihtiyaçlarını karşılayamamasına kadar gitmesi, kadının yasal hak mahrumiyetinin acı örneklerinden yalnızca birkaçıdır.

Kadınların hak mücadeleleri sonucunda elde ettiği kazanımlarının kaybına yol açacak her türlü girişimin karşısında olacağımız gibi bu kazanımların silinmesine izin vermeyeceğimizi Ordu Barosu Kadın Hakları komisyonu olarak açıkça beyan ediyoruz.

Basın açıklamamızı sonlandırırken, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Dünyada her şey kadının eseridir,” sözünü bir kez daha hatırlatmak isteriz.