Eskiden büyüklerimiz “Sizin yaşınız ermez. Bu ülkede ekmek yoktu ekmek!” diyorlardı .
“Kuyruğa girip karne ile alınıyordu ekmek” derken bugünlere -“şükredin” diye de ekliyorlardı.

Oysa bugünde, ekmek büfeleri önünde ucuz ekmek için kuyruklar oluşuyor.
***
“Siz bilmezsiniz” diyorlardı her ağızlarını açtıklarında…
“Bu ülkede gaz yağı kuyrukları, Tüp kuyrukları vardı.” derken, “Şükredin” diye de ekliyorlardı.
Bugüne geldiğimizde, Akaryakıt istasyonları önünde her gün gelen zam nedeniyle kuyruklar yine yaşanıyor.
***
“Siz şanslısınız o yılları görmediniz, yaşamadınız. Bu ülkede yağ kuyrukları vardı yağ” diyorlardı iyi mi?
“Yağ almak için saatlerce kuyruk beklerdik” diyorlardı.

“Bir teneke yağ için çoluk çocuk kuyrukta perişan olurduk” diyorlardı.
“Şükredin” diye de ekliyorlardı.
Bu gün Toprak Mahsulleri Önünde yüzlerce metre yağ kuyruğu var. Marketlerde yağlar adeta yağmalanıyor.
***
Sürekli o eski yılları getirip önümüze koyanlara “İyi de o yıllarda savaş varmış. Ambargo varmış. Savaşa girmeyerek müthiş bir iş başarılmış. Bunun bedeli de yoklukla ödenmiş” denildiğinde “Hadi canım oradan” cevabı veriyorlardı…
Bu günkü kuyruklar sorulduğunda aynı insanlar  “İyi de yanı başımızda savaş var.

Bir yandan da dış güçlerin ambargosu. Kuyruklar bu yüzden” diyorlar iyi mi?
***
Sonuç olarak…
Geçmişte eleştirdikleri ne varsa aynısını tek tek yaşamaya başladılar…
Düşmanlaştırdıkları ne varsa resmen her birinin yaşanmasına neden oldular.