6 Muhalefet partisinin bir masa etrafında toplanması sonrası fikirlerine çok önem verdiğim  bir büyüğüm göndermiş bu yazıyı..

Okudum, sizlerinde okuması için köşeme taşımaya karar verdim…

Yıl 1987…
Süleyman Demirel Mecliste Bütçe konuşması için kürsüye çıkıyor.
-“TBMM hürriyetçi demokratik sistemin kalbidir” diye başlıyor konuşmaya.
Ardından şöyle devam ediyor:
-“TBMM Türkiye’de hakların ve hürriyetin bekçisidir. TBMM her şeyin, herkesin gözü önünde açıkça cereyan etmesinin teminatıdır.”
***
Devam ediyor konuşmasına…
-“TBMM bir kenara itilemez. İtilmemelidir. TBMM, Hür Basın ve Hür İlim müesseseleri iktidarların ayak bağı değildir. İktidarlar TBMM’den rahatsız olduğu müddetçe hürriyetçi demokrasiyi yürütebilme imkanı yoktur.”
***
İktidarların her rejimde olduğunu, rejimi demokratik yapan unsurun ise Hür Basın ve Hür ilim olduğunu hatırlatıyor.
Devamla da şunu söylüyor:
-“Hürriyetçi demokrasi olan bir ülke, halkına sadece güvenlik veren ama güvenliğin dışında başka bir şey vermeyen rejimin adı değildir. Hürriyetçi demokrasi hem mal ve can güvenliğini, hem hürriyeti, hem ekmeği beraberce veren rejimin adıdır. ‘Hangisini tercih ediyorsunuz?’ Diyerek vatandaşı bunlardan birini tercih etmeye kalktığınızda, rejim rejim olmaktan çıkar”
***
Süleyman Demirel’in bundan tam 35 yıl önceki Parlamenter sistemi tarif edişine bakar mısınız?
Bu gün ülkenin  “Parlamenter sisteme geri dönüşü” 6 muhalefet partisinin belki de üzerinde uzlaştığı tek ortak noktası…

Bu ortak nokta 6 muhalefet partisini aynı masa etrafında toplayan tek unsur.
Her parti sık sık ülkenin Parlamenter Sistem’e dönüşüne dair vurgular yapıyor.
Ama gelin görün ki, daha önceki güne kadar  hiç birinin vurgusu Demirel’in 35 yıl önce yaptığı  tarif  kadar güçlü, onun kadar etkili değildi…
“Değildi” diyoruz, zira önceki gün 6 partinin lideri tarihi buluşma ile Güçlendirilmiş Parlamenter sistemin ortak mutabakat metnini imzaladı.
23 Maddeden oluşan mutabakat metni, seçim barajının yüzde 3’e düşürülmesinden Cumhurbaşkanının bir dönem seçilmesi ve partiyle ilişiği kesilmesine, bağımsız yargıdan sınavlarda mülakatın kaldırılmasına kadar önemli değişiklikler içeriyor…
Doğrusunu söylemek gerekirse iyi hazırlanmış bir metin…

Hatta Demirel’in yukarıda anlattığı parlamenter sistem tarifini yeniden hayata geçirebilecek bir düzenleme olacağını söylemek yanlış olmaz sanırım…