Ana Sayfa Yazarlar 27.02.2022 390 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

İT İZİ AT İZİNE KARIŞINCA…

1980 öncesinde iktidarlara göre fişleme yapılırdı…

Sağ iktidarda…
Siyasetçiler müdürleri, memurları ‘komünist’ olmakla suçlar…
Üst makamlara fişler…
Onlar da görevden alırdı…
Sol iktidarlar döneminde de…
“Sağcı faşist” diye yaftalar…
Bu kez de diğerleri görevden alırdı!
***
80 darbesinin ardından gelen iktidarlar…
Siyasi görüş ayrılığını bir kenara bırakıp…
“Onun adamı, bunun adamı” kayırmacılığına girişti…
İktidarda güçlü olmayanların adamları gitti…
Güç sahiplerinin kucağındakiler geldi…
***
Sonra…
İrtica girdi devreye…
Birileri eşlerinin başı kapalı diye fişlendi…
Cadı avı başladı…
Herkes, işini gördüremediğini…
“İrticacı” diye ispiyonladı…
Birileri görevden alındı…
Birileri, sonradan mağduriyeti rant haline dönüştürebilmek için…
‘İrtica’ iddialarının önüne kendini attı..

Sonra…
O defter dürücüler kendi içinde bölündü…
Fişleme yeniden başladı…
Bu kez de…
Rakibini, sevmediğini alt etmek isteyenler…
‘Paralel’ diye bir sıfat yapıştırdı birilerinin yakasına…
Hukuk alet edildi…
Medya araç olarak kullanıldı…
***
Yani…
Hukuk ‘Tarafsız sorgulama’ vicdanını kaybedip…
Uygulayıcılar, siyasetçilerin ağızlarına baktıkça…
Cadı avı bitmedi bu topraklarda…
İstihbarat konusunda zafiyete uğrayan ülke…
Gerçek delil elde etmede nal toplayınca…
Her zaman olduğu gibi…
Tüm izler birbirine karıştı…
İt izi, at izi birbirine girdi…
Kurunun yanında yaşlar da yandı elbette…
Ve ülke ‘Adaleti, birliği, kardeşliği, liyakati” arar olmaktan kurtulamadı bir türlü!

Kısacası Türkiye Cumhuriyetini içten yıkmak isteyen bölücü zibidiler 1980 öncesi olduğu gibi 15 Temmuz sonrası da avuçlarını yalayarak bu Milletin ne kadar imanlı ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha görmüştür.

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri