Ana Sayfa Tokmak 26 Aralık 2021 1934 Görüntüleme

27 Aralık 2021 Pazartesi

Sayın Valime.. 

 

Sayın valim her pazartesi günü okullara giderek  Öğretmen ve öğrencilerle buluşarak sohbetler ediyor onların gönüllerine giriyorsunuz bu uygulamanızı takdir ediyoruz.

Ancak sizden bir isteğim var…

Son günlerde Dershanelerin durumu hiçte iyiye gitmiyor özellikle sokak aralarında bulunan dershaneler adeta söylemeye dilim varmıyor ama çok kötü…

Demek istediğimi yazamıyorum ama siz anlıyorsunuz Sayın valim…

Milli Eğitim Müdürüne defalarca yazdım ilgili Müdür  yardımcıları ne hikmetse görmezden geliyorlar..

Ben açık söylüyorum bunun altında başka yakınlaşmalar olduğunu düşünüyorum.

Herkesin evladı var dershanelerde giyim ve davranışlar felaket.

Dershane sahipleri öğrencilere bir şey söyleyemiyor çünkü onlar para makinesi..

Adamlar Öğretmenler Odası ve koridoru bile dershane yapmışlar daha laf söyleyebilirler mi?

Samimi söylüyorum sayın valim bir gün ansızın bizim sokaktaki dershaneleri görün kararı siz verin…

 

 

Çoban Bile Boşuna “Gaval” Çalmıyor!  

 

Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. M.Hilmi Güler’in  en iddialı seçim vaatlerinden biri ve  en önemlisi şeffaflıktı…

3 yıla yaklaşıyoruz.

Bugüne kadar ortaya atılan asılsız iddialardan başka elle tutulur gözle görülür bir şey çıkmadı.

Boşuna gaval çalanların maksatları ortada..

Demek ki “meyve veren ağaç taşlanır” sözü üzerinden gidersek konuşanların ortaya somut deliller koyamadıkları için iddia sahipleri yok hükmündedir.

Kim ne derse desin Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. M.Hilmi Güler sözüne güvenilir samimi ve proje adamıdır.

Öyle “gıytırıktan” bir iki iddia ile onun çalışma şevkini kıramazlar.

Ne demiş ağalarımız!

İt Ürür Kervan Yürür!

 

 

İyi ki varlar.. 

Geçmişte, “Devlet sebze meyve satar mı?” diyerek, TANSAŞ ve benzeri
kamu kuruluşlarına karşı çıkanlar, son aylarda gıda sektöründe yaşanan fahiş fiyat
fırsatçılığında; bu yapıların ne kadar önemli olduğunu anladılar mı acaba?..
Piyasada denge sağlayan bu kuruluşların, “Özelleştirme” adı altında
yok edilmesinin yanlışlığını da…

Yoksa, 2.5 yıl önce belediyeler; soğan, patates satmak dağıtmak zorunda kalır mıydı?..
Zincir marketlerin çoğunun fiyat fırsatçılığı karşısında,
Tarım Kredi Kooperatifleri ile TMO’nun satış mağazalarının ne büyük hizmet yaptıkları ortada…

Çünkü bu kuruluşlar bugün denge konumundalar.

Onun için iyi ki varlar..

Yoksa vay halimize…

 

 

Vay arkadaş ya!  

Döviz bir gecede yüzde 40 oranında düştü ya…
Kiminle konuştuysam zarar ettiğini söylüyor…

Kimi yüksek fiyattan dolar almış…
Kimi Altından zarar etmiş…
Kimi Borsada çakılmış…
Kripto parada bile kaybeden kaybedene…
18 liradan dolar alıp, düşüş esnasında  o panikle 11-12 liradan doları satanı da duydum, 1000 liradan altın alıp, düşüş sürecinde “500’e kadar düşer endişesiyle” aldığı altını  700 liradan satana da şahit oldum.
Bir şekilde 8-10 bin lira kaybedeni de gördüm, 10-15 milyon zarar edeni de…

Neler gördük neler duyduk,neler…

 

Düşmeyen Fiyatlar  

Gazetemize elektronik posta yollayan okurumuz kurumuz dövizin düştüğünü fakat mal ve hizmet fiyatlarının düşmemesinden yakındı.
Halbuki birçok mal ve hizmete döviz artışı kadar zam yapıldığını, aynı zammın döviz düşüşü oranında geri alınması gerektiğini ifade eden okurumuz” Döviz düştükten sonra fiyatlar düşerdi. Aynı kaldı. Bu konuda fiyatların aşağıya çekilmesine yönelik hükümetten bir zorlayıcı uygulama gelmeyince insanlar zamlı mal ve hizmetleri almaya devam etti, ediyor” dedi.
“Aslında hiç kimse zaruri ihtiyaçlar dışında bir-iki ay alışveriş yapmasa fiyatlar kendiliğinden düşer. Döviz inmesine rağmen fiyatları indirmeyenler, alışveriş yapılmadığını gördüklerinde fiyatları mecburen indirmek zorunda kalır” diyen okurumuz, bunun yapılması gerektiğini yine bu konuda herkesin üzerine düşen görevi yaparak bir süre alışveriş yapmaması gerektiğini ifade etti.
Okurumuzun düşmeyen fiyatlara ilişkin söylediklerini aynen köşemize alıyoruz.

 

Ya Herro Ya Merro!  

Üç ayrı ticaret insanı sohbet ediyorlar…
Biri cep telefonu işi yapıyor…
Diğeri Market sahibi…
Bir diğeri ise inşaat malzemesi satıyor…
Üçü de dolar 17 liranın üzerindeyken mal almışlar.
Üçü de aldığı mallara karşı faturalarını kesmiş.
Üçü de dövizin ani inişi karşısında büyük zarara uğramış.,.
Yapabilecekleri iki seçenek var önlerinde…
Ya 17 dolar kurundan aldıkları malları 11-12 dolar kuru üzerinden satacak ve zararı kabullenecekler…
Ya da zarar etmemek için dolar kurunun yükselmesini bekleyecekler…

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri