Ana Sayfa Yazarlar 9.11.2021 558 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

Ateş ve Buz…

Hayat, herkes için zorlu bir imtihan… Bunu içtenlikle kabul ederek,Rabbine sığınanlar; musibet karşısında, “metanetli”, cehalet karşısında “marifetli” husumet karşısında,“mağfiretli” kötülük karşısında “hayır” sahibi, kabalıklar karşısında “letafetli” olmak için çaba harcıyor… Allah’ın herkesin zorlu hayat imtihanını kolay eylemesi dileğiyle, bugün sizlere beğendiğim bir öyküyü paylaşıyorum … Eski zamanlarda bir dağın zirvesinde, buzların arasında bir derviş yaşar, günlerini ibadetle ve tefekkürle geçirirdi. Dağda yaşayan dervişin, şehirde yaşayan bir derviş arkadaşı vardı.
O da kadınlar hamamında, kavurucu sıcaklarda bile hamamın ocağına odun atarak geçimini sağlar, geri kalan zamanlarını da ibadet ve tefekkürle geçirirdi… Bir gün şehirdeki derviş, dağdaki arkadaşını ziyaret etmek istedi. Ocaktan bir kor parçasını avuçlarının arasına alarak yola çıktı. Avcundaki koru söndürmeden şehrin içinden geçti Dağa tırmandı ve en sonunda zirvede buzlar arasındayaşayan derviş arkadaşına ulaştı. Ateşten hediyesini takdim etti. Oturup biraz sohbet ettikten sonra şehirli derviş, kadınlar hamamına geri döndü. Bir süre sonra da dağdaki derviş, iade-i ziyaret yapmak istedi. Eline aldığı bir buz parçasıyla beraber yola çıktı. Buzu eritmeden şehrin içinden geçip hamama kadar ulaştı. Eski dostunu ocağın başında ateşe odun atarken gördü. Tam elindeki buzu arkadaşına vereceği sırada, hamamdan çıkan bir kadının bacağını gördü ve elindeki buz, bir anda eriyip buharlaştı. Bunun üzerine şehirli derviş arkadaşına şöyle dedi: “Ya, efendi! Dağda herkes derviş olur. Marifet şehirde, kadınlar hamamında derviş kalabilmekte…”

İlginizi çekebilir

Sessiz Çoğunluk

Sessiz Çoğunluk

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri