Altınordu Belediyesi ve Ordu Üniversitesi iş birliği ile düzenlenen ’89. Türk Dil Bayramı Anma Paneli’nde konuşan Altınordu Belediye Başkanı Aşkın Tören, “Türkçe bizim kimliğimizdir. Millet olarak, ezelden ebede yürüyüşümüzün en kıymetli değerlerinden olan dilimiz, zengin bir edebiyat, tarihi, sanatı kaldırabilme ve taşıyabilme gücüyle bunların cümlesi diyebileceğimiz medeniyetimizin ana direğidir.” dedi.Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi salonunda düzenlenen panele Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Akdoğan, Altınordu Belediye Başkanı Aşkın Tören, Öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı. Panel öncesi bir konuşma yapan Altınordu Belediye Başkanı Aşkın Tören, 2021-2022 akademik yılının Ordu Üniversitesine, akademik camiaya ve öğrencilere hayırlı olmasını diledi.Konuşmasına üniversiteli gençlere seslenerek başlayan Başkan Tören, “Bu sene üniversitemizi tercih edip şehrimize gelen öğrencilerimize, Mavi ile Yeşilin buluştuğu şehrimize; Karadeniz’in incisi Ordu’muza hoş geldiniz diyorum. Tarihi, doğal güzellikleri, gastronomisi, kültür-sanat birikimi, sosyal yaşamı, lojistik imkânı ve coğrafi konumu ile ülkemiz için ayrı bir öneme sahip genç dostu şehrimizde sizleri görmekten mutluluk duyuyoruz” ifadelerini kullandı.“TÜRK GENÇLİĞİNE ÇOK GÜVENİYORUZ” Türk gençliğine çok güveniyoruz diyen Başkan Tören, “Sizler bizim geleceğimizsiniz, gözümüzün nurusunuz, başımızın tacısınız. Biliyorum ki geleceğimiz aydınlık, siz gençlere çok güveniyoruz; Anadolu irfanı ile mayalanmış, evrensel değerler, bilim ve aklın yol göstericiliğinde yürüyen Türk gençliğine çok güveniyoruz” şeklinde konuştu. Dilimizin kimliğimiz olduğunu ifade eden Başkan Tören konuşmasını şöyle sürdürdü: “DİLİMİZ MEDENİYETİMİZİN ANA DİREĞİDİR” Dil bizim ortak kimliğimizdir. Millet olarak, ezelden ebede yürüyüşümüzün en kıymetli değerlerinden olan dilimiz, zengin bir edebiyat, tarihi, sanatı kaldırabilme ve taşıyabilme gücüyle bunların cümlesi diyebileceğimiz medeniyetimizin ana direğidir.” “TÜRKÇEMİZ, MİLLİ KİMLİĞİMİZİ MUHAFAZA ETMKETEDİR” “Türkçemiz kimliğimizdir. Annemizden doğduğumuz andan itibaren bizi bu dünyaya ilişkin bakışımızı, duyuşumuzu ve nihayet kimliğimizi şekillendirir. Deyim yerindeyse dil bir düşünürün dediği gibi insanın vatanıdır. Aslında, her dil hem tarihi şekillendirir hem de bu tarih içinde kendisi de şekillenir. Türkçemiz için bu söz daha bir geçerlidir, zira tarihte çok geniş coğrafyaları şekillendirirken anda bu coğrafya üzerinde yaşayan Türk milletinin, değişik lehçelerde de olsa kimliğini muhafaza etmektedir.” “DİLİMİZ MEDENİYET İNŞACISI BİR DİLDİR” “Türkçemiz, tarihte eşine az rastlanır bir misyonu yerine getirmiş, tarihi ve coğrafyaları mayalamış bir dildir. Mayalamak dönüştürmek demektir. Yani, bir medeniyet inşacısı dil olmak vasfıyla Türkçe, bir yönüyle, Adriyatik’ten Çin seddine hatlarını belirleyebileceğimiz devasa coğrafyayı mayalayarak dönüştürmüştür.” “TÜRKÇE GÖNÜL DİLİDİR” “Türkçe gönül dilidir. Yunusça söyleyecek olursak, Türkçemizin her bir kelimesinin de bir gönlü vardır. Biz, her cümlemizle her kelimemizle gönülden gönüle yol buluruz. Biz, bir şehrin yöneticisi olarak da dil hazinemizin evreninde sorumlu olduğumuz beldeyi inşa ve ihya etmek için gönül merkezli bir çalışma sürdürmek zorundayız. Bu çerçevede, özellikle şehrin kimliğinin ifadesi olduğunu düşündüğümüz tabelaların Türkçeleşmesinin önemli olduğuna inanıyorum.” “ŞEHİR MEDENİYET DEMEKTİR DİL DE O MEDENİYETİN EN GÜÇLÜ TAŞIYICISIDIR” “Şehir medeniyet demektir. Dil de o medeniyetin en güçlü taşıyıcısıdır. Medeniyetlerin temel yerleşim birimleri olan şehirlerin de bir dili vardır. O şehri diğerlerinden ayıran kendine has sesi, mimarisi, rengi, kokusu, müziği, lezzeti; bunların bütünlüğünde ortaya çıkan ortak zevki, estetiği, düşünüşü, kültürü hatta kişilik ve insanî yapısı vardır. Bir medeniyet dili olarak Türkçe tarih boyunca kurduğumuz şehirleri de hem mayalamış hem de kendisi bu şehirler marifetiyle yeni irtifalar kazanmıştır.” “ÜNİVERSİTELERİMİZİN ŞEHRİN İNŞASINDA ÖNEMLİ GÖREVLER ÜSTLENDİĞİNE İNANIYORUZ” “Bir iletişim aracı olarak dil hem taşıyıcı hem de kurucudur. Üniversite de bu taşıyıcı kolonun hem idrak mekanıdır hem de şehrin entelektüel kapasitesinin ifadesidir. Biz Türkçemizin idrak mekânı olarak üniversitelerimizin, şehrin yeniden inşası bağlamında da önemli görevler üstlendiğini düşünüyoruz. Biz bu farkındalıkla şehrimize hizmet ediyoruz.” dedi.