Salı günü akşamı Basın Müdürü Vedat Öz arkadaşımla sohbet ederken konu MHP İl başkanı Naci Şanlıtürk’ten açılınca telefon ile Başkan Şanlıtürk’ü arayarak müsait olup olmadığını sorduğumuzda “çay içmeye bekliyorum” sözü üzerine işyerine giderek yaklaşık 2.5 saat süren Ordu dolu bir sohbete imza attık.

Elbette sohbetimiz Ordu ve Ordu siyaseti üzerineydi.

Elbette size bugün sohbetimizin tamamını yazmayacağım ama çok önemli birkaç satırı paylaşacağım.

Mesela yıllardan beri Ordu’nun en önemli ihtiyaçları arasında yer alan “ŞEHİR KULÜBÜ” eksikliği her sohbetimizde karşımıza çıkıyor. Yıllarını Ordu iş dünyası ve siyasetine vermiş şimdi bir kenarda Ordu’yu seyir eden Yılmaz Eren büyüğüm Ordu’ya gelmiş hoş bir sohbet sonrası “Temel herkes ileri gidiyor  Ordu hala bırak yerinde geriye gidiyor bak 50 sene önce bu şehirde ŞEHİR KULÜBÜ(TÜCCARLAR) vardı akşamları şehrin ileri gelenleri  burada toplanır Ordu için ne yapılması gerekiyorsa bir yere not alınır siyasilerin cebine konur sonrada takip edilir o notu Ankara’da işleme koymayan Milletvekilini il başkanları Ordu’ya geldiklerinde karşılamaz adeta küserdiler.Yani sözü şuraya getireceğim Ordu’da hala şehrin buluşacağı bir mekan yok.” Sözlerin sonrası MHP İl başkanı Naci Şanlıtürk arkadaşımızda aynı yaraya parmak basınca bize de bu haklı isteğe kayıtsız kalmamak düştü.

Ordu’nun elbette bir çok  bekleyen sorunu var ama sorunların tartışılacağı takibi  yapılacağı bir mekanı yok.

Yani biraz önce dediğimiz gibi Ordu’nun kaderini teşhis edecek tedavisinin yapılacağı bir mekana ihtiyacı var sakın bana “ŞEHİR HASTANESİ” yapılıyor demeyin elbette o olmazsa olmazımız ama bize konu olan ŞEHİR KULÜBÜDE en az onun kadar bize gerekli..

Şimdi gelelim asıl konuya ve Sayın Valimize,

Evet sayın valimizin Ordu’nun sosyal hayatına  kattığı renklerin yanı sıra fakir fukara , Gazi ve şehit ailelerimize nasıl sarıldığını onları mutlu ettiğine hep birlikte tanıklık ediyoruz. Şimdi ondan ŞEHİR KULÜBÜ ile ilgili bir adım atmasını ve Ordu Ticaret Sanayi Odası altındaki yerleşim yerinin tahsis edilmesi konusunda öncülük ederek hayata geçirmesini bekliyoruz.

Bugün kü  yazımı

“Ülkenin hali malum!
İyiye giden çok bir şey yok…
Her gün gündem değişiyor.
Her gün televizyonlarda, gazetelerde, sosyal medya üzerinde birbirinden beter tutarsızlıklara şahit oluyoruz.
İnsanlar kızıyor ama kızdığını açıkça ortaya koyamıyor…

Son günlerde iktidara kızan pek çok kişiyle sohbet ettiğimi hatırlıyorum.
Aynı insanlar muhalefet partilerine da aynı oranda kızıyor…
Nedense “Hepsi birbirinin aynısı… Al birini vur ötekine” laflarını sıkça duyuyorum…
Velhasıl…
Çevremde iktidara kızan ve gitmesini isteyenler,  muhalefet partilerini de iktidar alternatifi olarak görmüyor.
Ne iktidarın “sizi kurtardık” sözüne inanıyor ne de muhalefetin “Sizi kurtaracağız” sözüne itibar ediyor.
Sonuç olarak;
Siyasete, iktidarıyla, muhalefetiyle,  mevcut partilere yönelik bir güvensizlik var…
Neredeyse büyük bir çoğunluk, partilerin “Kurtardık” ya da “Kurtaracağız” söylemleri karşısında sıkışmış kalmış bağırmaya başlamış gibi,” tamamlayalım….