Sırrıpaşa Caddesi üzerinde, tanıdık bir dostumuzun işyerinin önündeyiz…
Ayaküstü sohbet ediyoruz …
Konu elbette Pandem ve Aşı…
Dostumuz, vaka sayıları artıyor, yine kapanmalar gelebilir endişesini dile getiriyor…
-“Bir daha kapanma gelirse bu durumu kesinlikle kaldıramam, işyerimi kapatırım. Bu defa benim gibi binlerce işyeri sahibi aynısını yapar ve bu tam bir felaket olur.” derken bir yandan da ısrarla aşı olmayanlara başlıyor verip veriştirmeye…
***
Yanımızdaki 3’ncü kişi lafa giriyor…
Kendisinin aşılarını olduğunu söylüyor önce…
Ardından da aşı karşıtı olup, aşı olmamakta direnenlerin de haklı yönlerinin olabileceğini söylüyor.
İşyeri sahibi ile 3’ncü kişi arasında “Haklıdır-Değildir” tartışması sürerken, yine tanıdık 4’ncü kişi dahil oluyor sohbetimize…
Sohbetin konusunun “Aşı Karşıtlığı” olduğunu anlar anlamaz giriyor tartışmaya ve çok ilginç bir tespitte bulunuyor;
-“Siz niye tartışıyorsunuz kardeşim? Ben doktor falan değilim. Aşıyı savunacak da ret edecek de bilgiye sahip değilim. Ben ne yaptım biliyor musunuz? Belki güleceksiniz ama, ‘İsrail’de bu aşı işi ne alem de?’ diye bir araştırdım. Adamlar neredeyse ülkenin tamamını aşılamış. Gittim gönül rahatlığıyla aşılarımı oldum. Bu aşı, aşı karşıtlarının söylediği kadar başka bir amaca hizmet ediyor olsa, İsrail’dekiler bu aşıyı olur mu?”
***
Lafını bitirdikten sonra hepimiz aynı anda birbirimize baktık…

Enteresan bir tespit olduğunu düşündük ister istemez…
Hatta…
İşyeri sahibi bu sözleri söyleyen 4’ncü kişiye dönüp “Vallahi doğru söylüyorsun.  Sağlık bakanlığı senin tespitin üzerinden duyurular ve propaganda yapsa, aşı olanların oranı bir anda iki katına çıkar. Aşıya karşı olan güven bir anda tavan olur.” Dediğinde, ne söyleyeceğimizi bilemedik…
Ne dersiniz?
Aşı olmak istemeyenleri ikna etmek için kullanılabilecek bir argüman olabilir mi bu sizce de?