Bazen yazmak bazen ise etliye sütlüye karışmadan bir köşede olup biteni seyretmek istiyorum.

Ama yapamıyorum…

Çünkü ortada hem maddi hem manevi bir emek var..

Dahası işin başında da yüreği ORDU ve Mor Beyazlı sevgiyle coşan bizlere ağabeyden öte ŞÜKRÜ BODUR gibi futbol sevdalısı var..

Düşünmek bile yanlış geliyor bana…

Bir insan hem ailesini hem işini gücünü ihmal edecek parasını da verecek saatlerce özel oto İstanbul Ordu arasını suyolu yapacak sonra gönü beş para etmeyecek adamların hakaret dolu sözlerine maruz kalacak.

Yazımın başında söylediğim gibi susmak belki işin en kolay tarafı ama biz o yolu seçenlerden olmak istemediğimiz için yazalım bazı gerçekleri herkes kimin ne mal olduğunu anlasın!

52 Orduspor FK takımının Yeni Orduspor ismi ile mücadele ettiği sezon sonunda kapanma kararı almasına seyirci kalamadığımız için birkaç arkadaşımla elimizi taşın altına değil yüreğimizi ortaya koyarak bu takımıa sahip çıkarak profosyonel ligde var etmek istedik.

Şimdi sormak isterim sizlere,kötümü yaptık…

Günahı da sevabı da bizim onun için bu işin altında hiç kimse yalandan yere bir şeyler aramasın.

Bugüne kadar defalarca yazdım y,ne yazıyorum.

Bu takıma sahip çıkarken aklımızdaki projenin kahramanı Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. M.Hilmi Güler’di.

Çünkü bu takımı sahiplenmek ona  yakışırdı…

Birkaç defa görüşmelere gittik sağ olsun kendiside tesislerimize gelerek bizlerin yanında olacağını söyleyerek güç vermişti.

Büyükşehir Belediye başkanı Güler’in en önemli projeleri arasında Ordu’da TEK ORDUSPOR olmasıydı  ve bu takımında liglerin en üstünde yer almasıydı.

Bizde zaten bunu istiyorduk hani bir söz vardır,” Kör Allah’tan bir göz istemiş Allah iki göz  vermiş” misali..

Birleşme konusunda çok samimi söylüyorum en uzun ve olumlu atan taraf ben ve arkadaşlarım oldu.

Tesislerin anahtarını Başkan Güler’e teslim etmek için gittiğimde bana ”gidin birleşin yanıma öyle gelin” demesi bizlerde hayal kırıklığı yaratmıştı çünkü bu takımı birleştirecek tek kişi Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. M. Hilmi Güler’di.

Bir tarafta 3. Ligde mücadele eden bir takım diğer tarafta BAL liginde mücadele edecek bir takım.

Sormak isterim sizlere eğer birleşme olacaksa hangi tarafta olmalıdır. 3. Lig takımın kapatarak BAL liginde mücadele edecek olan bir takımın yanına mı sığınmalıydık.

Bunu ne ben ne arkadaşlarım kabullenemezdi ve öyle yaptık. Bundan sonrasını detaylarla anlatmaya gerek yok biz üvey evlat Orduspor 1967 öz evlat oldu!

Çok sıkıntılı bir süreçte mücadele ederek toplama fedakar teknik heyet ve futbolcularla lige başladık iyi sonuçlarda aldık ama parasızlık sahipsizlik bizlerin yolunu tıkamak üzereydi.

Arkadaşlarımızla yaptığımız istişareler sonrası şehrin efsane başkanlarından Ergin Karlıbel büyüğümüzün fikirlerini alarak eski başkan ve yöneticiler ile efsane futbolcularında olurlarıyla Orduspor sevgisinden hiç şüphe duymadığımız  Şükrü Bodur’u işin içine sokarak kendimizi  ve takımım kurtarırken onu ateşin içine attık!

Çok açık ve net söylüyorum bu takım bizim sahiplendiğimiz günden  bugüne kadar hiç kimsenin takımı değil Ordulu sporseverlerin takımı olmak için mücadele  etti ve ediyor.

Şükrü Bodur’un başkanlığa ikna olması sonrası ilk hayata geçirdiği proje Yeni Orduspor ismini bir kenara koyarak sporseverlerinde katkıları ve isteği doğrultusunda isim değişikliği ile 52 Orduspor FK takımını bugünlere taşıdı.

Bir kez daha sormak isterim bu takının arkasında bir şeyleri arayanlara eğer öyle olsaydı bu takının ismi YENİ ORDUSPOR olarak kalamaz mıydı?

Son olarak bir kez daha yazıyorum bu takım 1967 yılında kurulan ve 2. Amatör kümeye demir atmış olan bir takım değil sadece Ordu’da profosyonel ligde bir takımın olması için kurulan MOR BEYAZLI bir proje takımıdır.

Bugün baktığımızda bu takımın bir üst lige çıkması için mücadele eden Şükrü Bodur’un kişiliği şahsiyeti ve samimiyeti buralarda daha doğrusu sosyal medyada sorgulanamaz sormak ise hiç kimsenin haddi değildir.

Şimdi bana durup dururken bunları neden bir kez daha yazdın diye soracaksınız..

Şimdi bazı sapık sülükler ortaya  çıkmış sosyal medya aracılığı ile klavye kahramanlığı yaparak yüreği Ordu ve Orduspor sevgisi ile dolu olan  insanlara iftiralar atarak karalama kampanyası başlattıklarına tanık olduğumuz için akıllarını başlarına almaları için yazılan tavsiye yazısıdır.

Kendini eğitimci sınıfına sokan sapıklıktan cezaevinde yatan soytarının da er geç Adalet önünde hesap vereceği günler yakındır onunla çay sohbeti yapanlarda en az onun kadar sapıktırlar bu tazımızda buz sözlerle bitiriyorum ve (nokta) diyorum.