Ana Sayfa Yazarlar 4.08.2021 932 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

AŞI…

Vaka sayılarının hızla artmasına rağmen  hala ısrarla aşı olmak istemeyenlerin varlığını görüyoruz.
Zaten bunların bir kısmı, ortada salgın falan olduğuna da inanmadığını söyleyerek salgının uydurulmuş, küresel bir oyun olduğunu söylüyor.
Bir kısmı, aşı adı altında çip takıldığını ve izleneceğini düşünüyor.
Başka bir kısmı da söz konusu aşıların ruhsatsız, acele ile geliştirilmiş ve yan etkileri olabileceğini ifade ediyor.
Sonuç olarak gördüğümüz tabloda:
Aşı olmak istemeyenlerin sayısı bir hayli fazla…
***
Kişisel tercih olduğu için aşı olmak istemeyenleri eleştirecek değiliz.
Ancak, bu kişisel tercihler, toplumun sağlığını tehlikeye düşürme tehlikesi gibi bir durum da yaratmıyor değil.
Zira…
Aşı olanlar, olmayanlar için bir tehlike yaratmazken, aşı olmayanlar, aşı olanların sağlığını tehlikeye sokabiliyor.
***
O yüzden, çoğu ülke aşı olmayanlara çeşitli kısıtlamalar getirmeye başladı.
Aşı olmayanların seyahat etmeden tutun da, kalabalık yer ve mekanlara girişinin engellenmesine varan tedbirleri uygulamaya başladı.
Yani…
-“Aşı olmadıysan kusura bakma. Giremezsin, gidemezsin, çalışamazsın” diyor.
Görünen o ki, aşı olmayanlara yönelik bu kısıtlamalar önümüzdeki günlerde daha da artacak.

Muhtemelen bizim ülkemizde de aşı olmayanlara yönelik benzeri kısıtlamalar getirilecek.
***
Her ne kadar adil değilmiş gibi görünse de, her ne kadar aşı olmayanların özgürlükleri kısıtlanacak olsa da, aşı olan biri olarak ben bu kısıtlamaları destekliyorum.
Nasıl ki:
HES kodu olmadan AVM’ye, Kamu kurumlarına, sinema ve benzeri toplumsal alanlara giremiyorsanız, uçağa, otobüse, trene binemiyorsanız, aşı olunmadan da bunları yapılmaması gerektiğini düşünüyorum.
“Hem aşı olmam, hem de hiçbir şeyden eksik kalmam” olmuyor işte!

İlginizi çekebilir

Gerçeği Fıkradan Anlayalım!

Gerçeği Fıkradan Anlayalım!

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri