Bundan 30-40 yıl önce Orman yangınlarının neredeyse tamamı anız yakma yüzünden olurdu.
Ormanı tamamen yok edebilecek yangın başlangıçlarına, Orman köylerinde yaşayan köylüler tarafından anında müdahale edilirdi.

Birçok orman yangını bu sayede başlamadan önlenirdi.
Çünkü…
Orman köylerinde yaşayan insanlar Ormanın bakımından da sorumluydu.
İçinde yaşadıkları Ormanın her köşesini ağaç bilirdi.
Ömrünü doldurmuş ağaçları kesip yakacak odun yapar, kendi yiyeceği sebze-meyveyi ekip, biçer, hayvan yetiştirir, avlanır, hatta piknik yapanların bıraktıkları pisliklerini dahi temizlerdi.
Devlet, hem Ormanı koruyan hem de Ormanda yaşayan bu köylerin insanlarına, yaptıkları bu işler için belli oranda bir ödeme yapardı
Dahası…
Ormanı korumakla görevli, silah taşıyan ve yeşil üniforma giyen Orman Muhafaza Memurları, Ormanı ve yöreyi iyi bildiği için  o köylerin insanları arasından seçilirdi.

***
Önce, Orman arazileri peş peşe Orman vasfı olmaktan çıkartılmaya başladı.
Ardından, Ormanı koruyan Orman köylülerine yapılan ödemeler azalmaya başladı.
Orman Muhafaza memurlarının o köylerden alınması kuralı da kalkınca, büyü bozulmaya başladı.
Bunun üzerine Orman köyleri boşaldı.
10-12 milyon olan Orman Köylülerinin satısı 2-3 milyon’a geriledi.
Ormanlarda Orman Köylüsü kalmayınca, Ormanlar da korunmasız hale geldi.

Sonuç olarak: Ormanlar insansızlaştırıldı, bu da Ormanları felakete açık bir hale getirdi.