Yaşadığımız Ordu’nun son durumu…

İki tarafı geliş gidiş olarak trafiğe açık olan caddeleri araçlar istila etmiş
Sokak araları ise park yapan araçların işgalinde.

Bir yangın çıksa sokaklara İtfaiye kalp krizi geçiren bir hasta olsa Ambulans giremeyecek.
Trafiğe kapalı caddeler başta olmak üzere Altınordu sokaklarını ve cami köşesini ithal dilenciler işgal etmişler.
Banka  ve Cafe önlerini ise “Harçlık ver” diyerek insanların paçalarına yapışan küçük yaştaki  çocuklar istila etmiş.
Kent Merkezi resmen başıboş sokak köpekleri işgali altında…
Çokta az olsa da olan özürlüler için ayrılan araç park yerlerini, kafadan özürlüler işgal etmiş halde.
Köşe başları seyyar satıcıların işgalinde…
Duvar ve Direkler, afiş yapıştırma işgali altında.
Kapıdan satış yapıp insanların canını yakanlar, şehrin dört bir yanını işgali altına almış.
Esnaflar kaldırımları işgal etmiş.
Kafanızı kaldırdığınız her yeri ilan panoları istila etmiş.
Büyükşehir Belediyesi otopark görevlilerini kaldırdıktan sonra Araç park edebileceğiniz yerler, esnaflar tarafından dubalarla işgal edilmiş.

Yolları taksiciler, kaldırımları motosikletler işgal etmiş vaziyette. Kısacası iki kere ikinin dört ettiği kadar eminim ki işgal etmeyi çok seven bir milletiz!