Sabahın erken saatlerinde çay ocağında karşılaştığımız üç kişinin kendi aralarındaki sohbete davet edilerek dahil oluyoruz …
Konu pahalılık.
Biri,  önceki gün sabah kahvaltı etmediği için dışarıda bir tost yediğini ve yanında da 2 çay içtiğini söyledi önce.
Ardından da 24 lira hesap ödediğini…
***
Lafı biter bitmez diğeri, Novada üst katında bulunan lokantada öğle yemeği yediğini belirterek “Yediğim sadece Mercimek çorbası ve fırında makarnaydı. İçecek yok, salata yok, su yok. Gelen hesap ise 50 liraydı. Doğrusu hesap olarak bu rakamın geleceğini hiç beklemiyordum.” diye ekledi.
***
Masada bulunan üçüncü şahıs, uzun süredir dışarıda iki duble bir şey içemediklerini söyleyerek girdi söze.
-“Geçen akşam iki arkadaşla birlikte, şehir merkezinden uzakta bulunan bir mekana gitmeye karar verdik.. Saat 17.00 gibi oturduğumuz mekandan 20.30 gibi kalktık. 3 kişi, adam başı 150’şer lira hesap ödedik. Salgın nedeniyle uzun süredir bu işi dışarıda yapmıyorduk, özlemişiz ama bu özlemi gidermek bize bir hayli pahalıya mal oldu” dedi.
***
Konuşmaların ve anlatılanların sonrasında, sohbete katılanların ortak görüşü: “Artık eskisi gibi kolay kolay dışarıda yenilip içilmez. Bu bütçeler bu hesapları eskiden olduğu gibi karşılayamaz.” şeklindeydi…
***
Bu sadece tanık olduğumuz alelade bir sohbet değil aslında…
Bu sohbet sadece o üç kişinin bundan sonra eski alışkanlıklarını, eskiden olduğu gibi tekrarlayamayacak olmasından da ibaret değildi.

Bu aynı zamanda, o tostu yapan büfenin, o öğle yemeğini sunan lokantanın ve o iki duble bir şeylerin içildiği mekanların da sonunu getirebilecek tehlikeli bir sürecin geleceğini  işaret ediyordu adeta…
***
Malumunuz yeme-içme sektörü uzunca bir süreyi kapalı geçirdi.
Hemen hepsi bu kapalı kalınan süre içinde para kazanamadığı gibi cepten yedi ve büyük zarara uğradı.
Tam da salgının etkisinin azaldığı, açılmanın başladığı ve bu sektörün yeniden para kazanmaya başlayacağı dönem geldiğinde, bu defa fiyatlar aldı başını gitti.
Sonuç olarak şuraya varıyoruz:
İnsanlarda para olacak ki, dışarıda yiyip-içebilsinler.
Bugünkü şartlara bakıldığında bunun çok da mümkün olmadığı anlaşılıyor.
Dememiz o ki, fiyat artışlarının gelirin üzerinde olması insanlar üzerinde büyük bir borç yükü yaratıyor.
Bu durum çok da sürdürebilir değil.
Bunun faturası sanki herkese olduğu gibi,  şu sıralar eski kazanç elde ettikleri günlere dönmenin umudu içinde olan yeme-içme sektörüne de çıkacak gibi…