DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
Fırıncının Hilesi!
Köylünün biri, ineklerin sütünden tereyağı yapardı.
Her gün tereyağının bir kilosunu kasabadaki fırıncıya satardı.
Aldığı paranın bir kısmıyla fırıncıdan bir ekmek alır, köyüne dönerdi.
Bir gün fırıncı köylüye çıkışmaya başladı.
-“Ben sana güvenerek getirdiğin yağları hiç tartmadan aldım. Müşterilerime sattım. Oysaki sen yağları eksik tartıyormuşsun. Seni şikâyet edeceğim”
Köylü yağları kendisinin tarttığını, hepsinin de bir kilo olduğunu söyledi.
Fırıncı, köylünün o gün getirdiği yağı tarttı, yağ bir kilodan azdı.
Fırıncı, köylüyü mahkemeye verdi. Fırıncıyı dinleyen hakim köylüye dönerek:
“Sen bu adamı kandırıyormuşsun. Tartıda haksızlık yapıyormuşsun. Doğru mu?”
Köylü:
“Sayın hakim! Ben fırıncıya her gün bir kilo yağ veririm. Alacağım paranın bir kısmıyla kendisinden bir ekmek alırım. Köydeki terazimin gramları çoktandır kayıp. Ben, gram olarak fırıncının bir kilo diye verdiği ekmeği kullanırım. Eğer fırıncının ekmeği bir kilodan azsa benim yağım da az olur.”
Fırıncı birden telaşlandı.
Davasından vazgeçmek istedi.
Hakim kabul etmedi. Fırına adam gönderdi. Birkaç ekmek getirtip tarttı.
Ekmeklerin hepsi bir kilodan azdı.
Anlayacağınız…
Köylü davayı kazanmış, fırıncının hilesi ortaya çıkmıştı.
Şimdi bu hikâyeyi siyasete bağlamamızı bekliyorsunuz değil mi?
Ama bağlamayacağız.
Çok istiyorsanız biraz kafa yorup siz bağlayın bu hikayeyi siyasete.
Fırıncı kim?, Çiftçi Kim, Hakim kim?
Düşünün bakalım?
Eğer hiçbir şekilde bir yere bağlayamadıysanız da çok önemsemeyin.
En azından iyi bir hikaye bu.
Dağarcığınızda dursun…
Belki ilerde bir şekilde faydası olur, yararlanırsınız…