Ordu Müteahhitler Birliği Derneği Başkanı Fatih Titiz, “İnşaat malzemelerinde kontrol edilemeyen artışlar işleri tamamen durma noktasına getirmiştir” dedi.
Titiz konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi;
Bilindiği üzere içinden geçtiğimiz Covid-19 pandemisi sürecinde her alanda olduğu gibi inşaat sektöründe de belli sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu sıkıntıların başında da inşaat malzemelerindeki ciddi fiyat artışı gelmektedir. Kontrol edilemeyen bu artış işlerin tamamen durmasına yol açarak adeta bir vehametin göstergesi olmuştur. 250 alt sektörün lokomotifi olmakla kalmayıp, üreten, istihdam sağlayan, emek harcayan sektörümüzün durma noktasına gelmesinde günlük değişen fiyatların yarattığı mağduriyet ortadadır. Son bir yılda malzeme fiyatlarına yüzde 150’ye varan oranda zam gelmesi aynı zamanda büyük bir işsizlik tehlikesinin ayak sesleri olarak algılanmalıdır.
Bir inşaatın en önemli malzemeleri olan çimento, demir, cam, mdf ve diğer unsurlarda hiç de elzem olmayan fiyat artışları ister istemez sektör üreticilerinin taban fiyatlarına yansımaktadır. Ama bu durumda kazanan inşaat sektöründeki “spekülatörler” olmaktadır. Oysa sektörümüz ülke ekonominin zora düştüğü her dönemde adeta “imdat butonu” olarak anılmaktadır. Bu durumda bize düşen inşaat sektörünün geleceği için harekete geçmek olmalıdır. Çünkü, çok ciddi endişelerimiz ve önümüzü göremediğimiz için yeni yatırımlar konusunda çekincelerimiz var. Başta kamu yüklenicileri olmak üzere özel sektör paydaşlarımız da bu zamlar karşısında korunamamakta ve sermayelerini muhafaza etme noktasında zorlanmaktadır.
Spekülatörlerin inşaatın olmazsa olmaz ürünleri konusundaki “tekelci” ve “kartelci” yaklaşımlarının önüne geçilmediği sürece bu şartlarda üretim yapabilmek mümkün görünmemektedir. Geçen yıl mayıs ayında tonu 480 dolar olan inşaat demirinin fiyatı bu yıl 880 dolara çıktı. Bizim açımızdan bu artışın daha ne kadar yukarıya çıkacağını kestirmek mümkün değil. O nedenle yetkililerin bu gerçeği bir an önce görmesini ve fiyatlarda oluşturulan aşırı artışın önüne geçmesini bekliyoruz. Aksi takdirde bu şartlarda üretim yapılması mümkün görünmüyor. Çünkü, son süreçte yavaşlama dönemine giren inşaat sektörü fahiş fiyat artışlarıyla tamamen durma noktasına gelmiştir. Şunu çok iyi biliyoruz ki sektörün durması demek milyonlarca çalışanın işsiz kalması demektir.