Sizce bu işte bir gariplik yok mu! Lokantalar, Kafeler, benzeri mekânların oturma alanları salgın nedeniyle kapalı… Mekânlar sadece paket ve “Gel Al” yöntemiyle hizmet veriyor… Yani… Kendisi açık ama oturma yerleri yasak olan yerlere gidiyorsunuz, ne yemek ve içmek isterseniz alıyorsunuz, sonra da bir yeşillik ya da kaldırım üzerinde yer bulup oturarak, aldıklarınızı yiyip içiyorsunuz… Adı “salgınla mücadele” olan böylesine anlamsız bir uygulama var şu sıralar… İnanmıyorsanız şehir merkezinde belirli yerleri şöyle bir dolaşın! İnsanlar yeme-içme yerlerinden almışlar yiyecek ve içeceklerini, çevresindeki yeşil alanlara ve oturma yerlerine bir güzel yayılıp, yiyorlar içiyorlar… Bu arada… Yiyecek ve içecek aldıkları yeme-içme yerlerinin açık oturma alanları kapalı… Sandalyeler masaların üzerine ters yatırılmış… Demek ki; yeme-içme yerlerinin oturma alanlarında bulaşma tehlikesi olan virüs, 10 metre ilerde bulunan çim alan ve banklar üzerinde bulaşmıyor… İnanmıyorsanız; Novada alışveriş merkezindeki yeme içme katını şöyle bir gezin… Aynı manzarayı orada da göreceksiniz… Yeme-içme mekânlarından yiyecek-içecek almak serbest, bu yiyecek ve içeceklerin aldığınız mekânın önünde bulunan oturma yerlerinde yiyip-içmek yasak, ama dışarıya çıktığınızda 10 metre ilerde bulunan yeşil alan, bank ve kaldırım üzerinde yayılıp yiyip-içmek serbest… Salgınla mücadele kapsamında uygulanan böyle de anlamsız bir uygulama var ne yazık ki… Uygulamanın anlamı bana göre “Gel al ama gelip aldığını, gelip aldığın yerde yiyip içmezsin. Kapıdan dışarıya çık da, nerede ziftlenirsen ziftlen artık” uygulaması olsa gerek!