Ana Sayfa Yazarlar 11.03.2021 804 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

11 MART 2021 PERŞEMBE

Ne kadar saklanırsa saklansın cehaletin de, tıpkı gerçeklerin ortaya çıkması gibi, ortaya çıkma huyu vardır. Bazen bir söylemle bazen de bir eylemle kendini ele veriyor.
Bir gün bir hastanenin başhekim yardımcısının söyleminde, bir gün bir siyasi partinin işleyişinde…
Çoğu zaman makamlarının arkasına saklansalar, bulundukları konum ve duvarlarına astıkları diploma nedeniyle cahil sınıfına konulmasalar da bazı insanlar, ortaya koydukları fikir ve eylemleri ile cehaletlerini açık ederler.
Biz yine de, cehaletlerinin farkında olamayanlara, kendilerini tanımaları için yardımcı olalım.
Cehalet nedir? Hangi durum ve düşünceler cehaletin belirtisidir?
Cehalet, inatla yanlışı sürdürür.
Cehalet, mesuliyet ve kul hakkı tanımaz.
Cehalet, ben duygusu ile hareket eder ve  menfaatini önceler.
Cehalet, umut tacirliği yapar.
Cehalet, her şeyi kendinin bildiğini zanneder.
Cehalet, hatasından ders almayı bilmez. Dolayısıyla tarihi tekerrür ettirir.
Cehalet, kendinden bahsetmeyi çok sever.
Cehalet, din ve milliyet üzerinden geliştirdiği sözde başarı hikâyeleri ile çevresinde hayranlık uyandırmaya çalışır.
Cehalet, kendi görüşüne destek vermeyenleri “hain” ilan eder.
Cehalet, kendine ait eylemleri ve düşünceleri başkasına aitmiş gibi göstererek, sorumluluklarından kaçar.
Cehalet, vefa, liyakat ve dürüstlük kavramlarını bilmez.
Cehalet özgürlüğü ve demokrasiyi sevmez, sever gibi yapar.
VE… Cehalet, asla soru sordurmaz. Sorulara da cevap vermez.
Cehaletin bir modeli yok! Aksine bir çok yüzü ve kılığı var.
Eğitimsiz kişileri öteleyerek kendilerini toplumun aydınları ve önderleri olarak ilan edenler; siyasetçiler ve akademisyenler, buyurun bakalım bu tanımlar çerçevesinde söylem ve eylemlerinizi sorgulayın.
“Cehaletin bir makamının olmasından daha kötü bir şey olamaz.”
Toplumun sağlıklı seçimler yapabilmesi ve kendi kaderini tayin edebilmesi için özgür bir ortamda, doğru bilgilenmesi gerekir. Bu misyonu üslenmesi gerekenlerin, insanları değerleri üzerinden kandırılarak kendilerine taraftar yapmaya çalışması tehlikeli bir cehalettir!
Kendi içlerinde aklın ve eleştirel düşüncenin sorgulayıcı sesini susturmuş. Hatta eleştirel düşüncede olanları düşman ilan edilip, dışlanmış olanların halkı, akıldan ve vicdandan uzak bir algı yönetimi ile umutsuzluk sarmalına sokması en karanlık cehalettir.

Hâlbuki bilgilenme ve özgürleşme önemli bir işlevdir. O olmadan ne demokrasiden ne ülke aydınlanmasından ne de sağlıklı bir siyasi yapılanmadan bahsedebiliriz. Bugün hala yaşatılmaya çalışılan cehalet ortamlarını ve bu ortamlardan beslenen kişileri açıkça ifade edebildiğimiz gün ve onlara mesafe koyabildiğimiz gün ancak yüzümüzü aydınlığa çevirebiliriz.   

Ey millet!  

Gözünü aç, aklını aç, vicdanını aç. 

Cehalet, bir gün başhekim  olarak, bir gün siyasi bir kimlik olarak, bir gün bir gazeteci olarak, kılıktan kılığa girip, seni sen olmaktan çıkarmaya çalışıyor. Onların heveslerine ve cehaletine teslim olma.

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri