Ana Sayfa Yazarlar 22.01.2021 762 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

“Misafir” Yazı…

Bir Okuyucum göndermiş “bu yazımı yazacak yerim yok eğer köşende yayınlarsan bu yaşımda çok mutlu olurum” demiş.

Bende yazıyı okudum köşeme misafir etmeye karar verdim,buyurun okuyun…

Meclise hiç gittiniz mi bilemiyorum…
TBMM’den bahsediyorum elbette…
Şöylesine bir durum yaşanıyor mecliste;
Hani o genel kurul sırasında birbirlerine ağza alınmayacak küfürleri eden, birbirlerine itham ve iftirada bulunan rakip partilerin milletvekilleri var ya, işte o milletvekilleri genel kurul bittikten sonra birbirlerinin odasında çay-kahve içiyor…
Genel kurul sırasında birbirlerinin üzerine yürüyüp, birbirlerine yumruk atan rakip parti vekilleri var ya, işte o vekiller genel kurulun ardından meclis kulisinde birbirleriyle şakalaşıp, meclis lokantasında karşılıklı yemek yiyor.

Meclis kürsüsünden ya da meclisteki oturdukları sıralarından rakip partinin vekillerine “Hain-Terörist” diye bağıranlar var ya, o bağırdıklarının koluna girip salondan öyle çıkıyor.
Öte yandan…
Birbirleriyle ilgili kavgada söylenmeyecek sözleri ülke kamuoyunun önünde rahatlıkla söyleyen genel başkanlar var ya…
Herhangi bir nedenden dolayı bir araya geldiklerinde, hiçbir şey olmamış gibi sohbetler edebiliyor.
Gelelim Ordu’ya…
Ordu’da ki rakip parti milletvekilleri sağda solda ziyaretlerde sürekli birbiri hakkında konuşuyorlar ya…
İşte onlar, bir yerde karşılaştıklarında, ya da bir toplantı, düğün, cenaze ve benzeri bir etkinlikte bir araya geldiklerinde, hiçbir şey olmamış gibi, sanki o birbirlerine laf geçirip, kavga eden onlar değilmiş gibi davranabiliyorlar.
Sonuç olarak…
Zannedersiniz ki, birbirlerine söylediklerinden ve davranışlarından dolayı, bunlar hayatta bir araya gelmez. Birbirlerini yolda görseler, yollarını değiştirirler.
Ama durum  hiç de öyle göründüğü gibi değil!
Hem kavga ediyorlar, hem de bir araya geliyorlar…
Hem olmayacak sözleri söylüyorlar, hem de oturup çay-kahve içiyorlar.
Hem birbirlerine itham ve iftirada bulunuyorlar, hem de karşılaştıklarında kucaklaşıp, sohbet edebiliyorlar…
Onlar bunu yapabiliyor yapmasına da, onların kullandığı ayrıştırıcı dil ve düşmanca davranış,  tabanda ne yazıktır ki aynı şekilde sonuç vermiyor…
Onların sözleri ve davranışları ile gaza gelen sokaktaki vatandaş, onların yapabildiği gibi olayları kolay kolay sindiremiyor…
Sonuç olarak;
Siyasete yön verenlerin kullandığı dil, sahip oldukları üslup ve gösterdikleri olumsuz davranışların kendi aralarındaki ilişkilere zerre kadar etkisi yok…
Ama.
Toplum, onların birbirlerine karşı kullandıkları dil, üslup ve davranışları yüzünden resmen bölünüyor, insanlar birbirine karşı düşmanca bir tutum takınmaya başlıyor…

Ben okudum beğendim,sizi bilmiyorum ama….

Laf aramızda iyide yazmış…

 

 

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri