Ana Sayfa Tokmak 9 Kasım 2020 2565 Görüntüleme

TOKMAK 9 KASIM 2020 PAZARTESİ

TOKMAK 9 KASIM 2020 PAZARTESİ

HELAL Olsun Size… 

 

Valimiz Tuncay Sonel’in teşviki ile Milli Eğitim Müdürü Mehmet Fatih Vargeloğlu’nun teşvik ve girişimleri ile Eğitim gönüllüsü hayırseverler sayesinde kısa süre içinde 6.cı okulun yapımı için imzalar atılırken yeni hayırseverlerede davetler yapıldı.

Göreve başladığı günden itibaren Eğitime çok önem verdiğini göslemlediğimiz Vali Sonel’in Ordu dışında yaşayan hayırsever iş insanlarına yaptığı çağrıların karşılıksız kalmaması sonucunda şu ana kadar 6 okulun yapımı için imza törenlerinin yapıldığı ve sırada  6 okulun daha yapımı için atılacak imzaların olduğunu öğrendik.

Ordu Ailesi adına hayırsever iş insanlarına Teşekkür eden Valimiz Tuncay Sonel’e ve bu işinbir başka mimarı olan Milli Eğitim Müdürümüz Mehmet Fatih Vargeloğlu’na bizde TEŞEKKÜR ederek “Helal olsun Size” diyoruz…

 

 

 

BİZ BÖYLE ÇÜRÜDÜK…

 

“Bal tutan parmağını yalar” dedik hırsızlığı mübah gösterdik..

“Devletin malı deniz, yemeyen domuz” dedik devleti soymayı mübah gösterdik..

 “Yemeyenin malını yerler” dedik dolandırıcılığı mübah gösterdik..

“At binenin, kılıç kuşananın” dedik gaspçılığı mübah gösterdik..

“Kol kırılır, yen içinde kalır” dedik şeyhlerin tacizini mübah gösterdik..

“Söz gümüş ise sükut altındır” dedik ortamı yalancıya bırakmayı  mübah gösterdik..

“Komşuda pişer bize de düşer” dedik hazırcılığı mübah gösterdik..

“Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez” dedik menfaatçiliği mübah gösterdik..

“Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” dedik yalan söylemeyi mübah gösterdik..

“Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” dedik bencilliği mübah gösterdik.. “Üzümünü ye bağını sorma” dedik haramı mübah gösterdik..

 “Köprüden geçene kadar ayıya dayı da” dedik kurnazlığı, takiyyeyi mübah gösterdik..

Sonra toplum neden bozuluyor diye oturup ağıt yaktık. Biz bozuyoruz…

KÜLTÜRümüz, GELENEĞİMİZ, ÖRFÜmüz toplumun yazılı olmayan hukuk kurallarıdır.

Hasta tavuktan sağlıklı yumurta çıkmaz, derler.

 

 

ALTIN MADENİ!

 

Fatsa’da siyanür kullanılarak altın ayrıştırılan maden konusu son günlerde önemli bir kavganın nedeni oldu.

Kavganın bir tarafı Fatsa’nın geleceğini düşünen Doğa ve Çevre Derneği diğer tarafı ise bu işten nemalanmak isteyen gruplar…

Son günlerde yerel TV’lerin birbirlerine girmesi basın mensuplarının taraf olmasının ardından fatsa belediye başkanı İbrahim Etem Kibar’ın yaptığı “Altın arama çalışmasının Fatsa’ya zararı olmadığı” açıklaması gündemi yine karıştırdı desekte asıl bu işi karıştıranların maden ocağı sahiplerinden avanta isteyen medya mensupları olduğunu öğrenince hiçte şaşırmadım.

Şaşırmadım diyorum çünkü Ordu’da bu işler geçmişten bugüne alışkanlık yaptı!

Avantayı almak isteyenlerle vermek istemeyenlerin savaşında sanırım çevreyi sevenler değil, avantacılar galip çıkacak.

 

 

 

Kitapçı Faruk’un Başına Gelenler… 

 

Nam-ı değer Kitapçı Faruk’u yani siyaset dünyasının kara kutusu olarak bilinen boyna münahsır Faruk Atlı’yı tanımayan yok gibidir.

Geçmişte,rahmetli Hami Azaklı ile çok cevizler kırmıştır. Hami amcamız rahmetli olunsa Kitapçı Faruk’a bir haller oldu işyerinden eve bile hep aynı yoldan gider gelir hatta şaırmayayım diye bazı noktalara işaret koyar.

Yine böyle bir akşam iş çıkışı evine giderken belediye tarafından yapılan yol çalışması nedeniyle adımlarını sağlam basmak istediği anda bir mazgalın üzerinin kapalı olduğunu sanarak ayağını uzatır işte ne oldun ise o anda olur ve Kitapçı faruk mazgalın içine düşerek omuzlarına kadar suya gömülür. Sadece kafası dışarıda kalan Faruk’un imdadına yenimahlle polis karakolunda görev yapan arkadaşlar yetişir ve onu mazgaldan çıkarırlar.Kısacası biizm Faruk küçük gibi görünsede aslında büyük bir kaza atlatmıştır mazgal biraz daha derin olsa belki bugün Faruk için rahmet okuyarak Allah rahmet Eylesin çok sevdiği Hami Azaklı’nın yanına gitti diyecektik.

 

 

BÜYÜK Yer! 

 

BÜYÜK yerin sınırları içinde merkezi görüntüden sıkılan Şef uzakta bir kümese Kart Horoz ile piliç tadındaki Tavuğu göndermiş.

Horoz görünüşte sert olmasına rağmen cilveli tavuğunun yakınlaşması onu baştan çıkarmaya ve yumuşatmaya yetmiş.

Cilveli Tavuk giyimi kuşamı kullandığı parfümü ile Kart Horozun aklını başından alırmış. Horoz öyle bir hale gelmişki her fırsatta tavuğu gagalamaya başlamış hatta kucağına bile alıp başını okşayarak sevmeye başlamış.

Şaşırmadım ki zaten Tavuğun cilvesine kapılan gözü hiçbir şey görmeyen Kart Horoz severse BÜYÜK severmiş!

 

 

DEDE Haberin Yok mu! 

Dede olandan bitenden sağır sultanların haberi oldu hatta sağırlar ve dilsizler işaret diliyle konuşmaya başladı ama ne hikmetse sen duyamadın!

Dede senin çiftlikte neler oluyor neler…

Kart Horozlar Tavukları gagalamaya başlamış….

Senin Kahya zaten bir alem!…

Lacivert elbisenin içine kırmızı gömlek ve yeşil kravat takmaya başlamış hatta kolonya sürmekten bıkmış etkileyici baştan çıkartıcı parfüm sıkmaya başlamış yüzüne gözüne…

Çiftlikte eskiden kozmik oda denilen bir yer varmış özel sohbetler için hazırlanmış bu odanın lambaları akşam saatlerinde loş ışıklarla  yanmaya başlamış.

Bu odanın bir başka kerameti ise Gündüz akçeli işlere akşamları keyifli işlere ev sahipliği yaparmış.

İlginizi çekebilir

TOKMAK 01.04.2019

TOKMAK 01.04.2019

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri