Ana Sayfa Yazarlar 4.09.2020 584 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

İşsizlik ve İş beğenmeme

Yolda kiminle karşılaşsak, ya kendisi için ya da bir yakını için iş aradığı söylüyor.
Yardımcı olup olamayacağımızı soruyor.
-” Çok zor ama yinede bir bakalım” diyoruz.
Oysa hangi işadamı ile görüşüp, hangi yöneticiyle otursak; işçi aradıklarını ama bir türlü bulamadıklarını söylüyorlar.
-“Tanıdığın güvenilir biri varsa” diye başlayıp, yardımcı olup olamayacağımızı soruyorlar.
İlginç bir durum ama, belki de birçoklarınızın tanık olduğu bir durum bu.
Aklımızda kaldığı kadarıyla, iş aradığını söyleyenlerle işçi aradığını söyleyenleri buluşturma çabasına giriyoruz ki, nafile…
Sonradan öğrendiğimize göre, ya bize “İş arıyorum” diyen beğenmemiş gönderdiğimiz işi, ya da “İşçi lazım” diyenin işine gelmemiş gönderdiğimiz insan.
***
Bu böyle sürüp gidiyor.
Bir yanda iş arayanlar, diğer tarafta işçi arayanlar.
Ve birbirini beğenmeyenler.
Bu tablo böyle devam edince, birçok insandan;
-“ne olacak bu işsizliğin hali. Binlerce işsiz var memlekette. Bu durum maazallah bir iç savaş bile çıkartır” sözlerini duyuyoruz.
Öte yandan…
Yine birçok insandan da;
-“Ben işsizlik olduğuna inanmıyorum arkadaş. Şu kadar zamandır işçi arıyoruz, duyurular yapıyoruz. Ya gelen olmuyor, ya da gelenler işi beğenmiyor. Herkes masa başı iş istiyor” sözlerini de duyuyoruz.
***
Buradan şu anlaşılıyor ki…
Hem işsizlik var ülkede, hem de iş beğenmeme.
İşveren, nitelikli işçi peşinde…
İşsizler de nitelikli iş peşinde.
İş bulamayan işsizler de haklı kendi çapında, aradığı nitelikte işçi bulamayan işverenler de…
Bu işin sonu nereye varır bilemiyoruz ama işçi iş beğenmediği, işveren de işçi beğenmediği sürece, ortada ki bu sorunun çözülmesini beklemek, fazla iyimserlik olacak gibi…

 

İlginizi çekebilir

Ders Çıkarmalıyız…

Ders Çıkarmalıyız…

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri