AŞKIN TÖREN…

Altınordu Belediye Başkanı Aşkın Tören bir süredir olabildiğince aktif…
Bir gün merkez köyün birinde, diğer gün sokaklarda pazarda…
Bir bakarsın çay ocaklarında sonrasında Seyyarların,Terzilerin, Ayakkabı tamircilerinin yanında…

Kısacası fırsat buldukça sahada…

Şimdi ne diyeceğinizi biliyorum!

Altınordu belediyesinde herşey yüzdeyüz yolunda değil elbette ama15-16 aylık süreçte başta yapılanma olmak üzere temizlik konusunda iyi işler yapılıyor.

Bizim derdimiz bağcıyı dövmek değil üzüm yemek olduğu için daldaki üzümün olmasını beklemek…

Elbette yapılan güzel işleri nasıl övgü ile sizlere yansıtıyorsak vakti geldiğinde eleştiri haklarımızı kullanacağız ama her şey zamanında olmalı…

Altınordu Belediyesi Başkan Aşkın Tören liderliğinde yardımcıları ve idari kadrosuyla Altınordu ilçesinin tüm coğrafyasına el atarak çözümde önceliği olan sorunları ele alarak ekonomik imkanları dahilinde birşeyler yapmaya gayret ediyorlar.

Altınordu Belediyesi Temizlik Müdürlüğü ve ekiplerini bir kez daha takdir etmeden geçemem. Temizlik Müdürlüğünde görev yapan arkadaşlarımız çok samimi söylüyorum ki bu pandem sürecinde Sağlıkçılarımız kadar özveri ile çalışarak virüs mikrobunun yayılmaması için mücadele ederek  önlem alarak övgütyü haketmişlerdir.

Keza, Zabıta Müdürlüğü çalışanları Ahmet Akkaya idaresinde her geçen gün daha iyiye gidiyor ama bazı arkadaşlardaki külhanbeylik tutumu kötü örnek oluyor bunuda söylemek zorundayım çünkü tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır demek istediğimi sanırım anlamışsınızdır.

Kısacası Altınordu’da bazı erksiklikler olsada zaman içinde daha güzel olacağına inanıyorum….

Kılıcı Çekti!

Unutulmasın ki;

Makam ve mevkiler gelir geçer bunun çok sayıda örneklerini gördük görmeye devam ediyoruz…

Fakat bazı zavallılara şu hatırlatmayı yapmak isterim….

ÂTATÜRK’e lanet okumak ile gelmeyi düşündüğünüz o yerde sizi lanetle anacaklar bundanda haberiniz olsun….

BAHÇEYE GEL BAHÇEYE!

Gelmezsen ne olur?

Özü sözü bir olan değerli bir dostun  kemençe eşliğinde klipini yaptığı;

“Bahçeye gel bahçeye,Dolu fındık bulursun” türküsünü bile dinleyemezsin!

Oysa dinlesen!

Danesi altın değerine ulaşmakta olup, iç piyasada kilosu 25 lirayı aşan, tek başına bu ülkeye yılda 2.5 milyar dolara yakın döviz kazandıran fındığı daha çok ve kaliteli üretirsin.

Kısacası, çok üretir, çok kazanırsın.

Peki kim kazanır?

Üreten kazanır, tüccar kazanır, sanayici kazanır, ihracatçı kazanır!

Kısacası Türkiye kazanır.

O zaman hep birlikte kazanmak için”Bahçeye Gel Bahçeye”! diyelim mi?

Kıssadan!!!

Amerikalı bir hakim emekli olduktan sonra evindeki kitaplıkta bir kitap aramaya koyulur.
Aradığı kitabın üst raflardan birinde olduğunu görür. Hemen merdiveni getirir ve merdivenin en üstüne çıkarak, aradığı kitaba ulaşır.
Kitabı almak için çekince, rafta bulunan tüm kitaplar üzerine gelir ve merdivenden aşağıya düşer.
O düştükten sonra kütüphanede bulunan tüm kitaplar da üzerine dökülemeye başlar.
Gürültüyü duyan uşak kütüphanenin kapısını açtığında, hakimi yerde yatarken ve üzerinde de kitaplar yığılı halde görür.
Son derece telaşlı bir halde:
-“Ne oldu efendim? Bir şeyiniz var mı? Ambulans çağırayım mı?” diye sorduğunda, üzerine yıkılan kitapların arasından başını çıkartan hakim cevap verir ve:
-“Yok bir şeyim evladım. Sadece, ben yıllarca kanunları çiğnedim, şimdi de kanunlar benden intikamını aldı” der…