Ana Sayfa Yazarlar 24.07.2020 587 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

Hem de çok kötü!

İnsanı yaşatan umuttur.
Kötü yaşam koşullarının bir gün değişeceği, çocuklarının iyi bir meslek sahibi olup, çok para kazanacağı, desteklediği takımın şampiyon olacağı gibi hayaller bu umudun birer parçasıdır.
İnsanlar, yaşamı boyunca, kurmuş olduğu  hayallerin ve beklentisi içine girdiği umutlarının gerçekleşmesi adına elinden geleni yapar.
Örneğin, çocuklarının iyi eğitim alıp, iyi bir meslek sahibi olması adına maddi- manevi büyük fedakârlıklarda bulunur.
Bir gün zengin olma hayalinin gerçekleşmesi adına zaman zaman da olsa  şans oyunları oynar.
Ya da…
Tutkusu haline gelen takımının başarılı ve şampiyon olmasıyla bundan büyük haz alacağını düşünerek, zamanını harcar.
İnsanı umut yaşatır…
Umudun bittiği yerde var olan ama üzeri bu hayal ve umutlarla örtülmüş daha büyük sorunların gerçekliği ile yüz yüze gelinir.
İşte en kötüsü de budur.
O yüzden devlet insanların umutlarının tükenmesine izin veremez, vermemelidir…
Umutların tükenmesine yol açacak güvensizlik ortamına izin veremez, vermemelidir…
Zira…
İnsanların tükenen umutları, devletin benzeri hayal ve umutlarını da tüketir…
Ne yazık ki, bugün insanların yukarıda bahsettiğimiz hayal ve umutları tükenme noktasına geliyor, getiriliyor.
İşsizlik ve liyakatsizlik, insanların gelecekte çocukları için kurduğu hayalleri ne yazık ki ortadan kaldırmış durumda.
Bir gün zengin olma hayali, hep aynı ilçeye isabet etmesi ve sürekli aynı numaraların çıkması gibi yaşanan olaylar nedeniyle güvenilir olmaktan çıkmış vaziyette.
Futbolda bile siyasetin müdahalesi olduğuna inanılan, şampiyon olacak takımı siyasetin belirlediğine inanılan bir süreç yaşanıyor.
Kısacası…
İnsanların hayalleri ve gelecek umudu, yaratılan güvensizlik ortamına yenik düşmüş vaziyette…
Bu kötü!
Bu hem de çok kötü!

İlginizi çekebilir

“GAZETE”CİLİK…

“GAZETE”CİLİK…

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri