DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
Maziye bir bakıver!
Ordu’da geçmişi başarılarla dolu köklü kurumlar vardı.
Bu gün o kurumların geldiği noktaya bakıyorum da, üzülmemek elde değil.
Tartışma yaratmak ya da kurumları rencide etmek için isim yazmıyorum ama hemen herkes bu kurumların hangileri olduğunu az çok anlayabilir.
Sağra,Soya,Orsan,Silah Sanayi vb leri…
Kabahat elbette kurumlarda değil.
Kabahat, o geçmişi başarılarla dolu kurumların başına atanan liyakatsiz, tecrübe ve donanımı bulunmayan, düşük profilli ve yetenek yoksunu yöneticilerde.
Sözünü ettiğimiz o yöneticiler, geldikleri güne kadar yapılan tüm iyi şeyleri bir çırpıda silip atmaya sanki yemin etmişler.
Kurum adeta onunla var olmuş, o gidince de yok olacakmış gibi akla hayale gelmedik kararları uygulamaya koyuyorlar.
Kendilerini hem kurum hem de Ordu için büyük bir şans gibi görüyor, böyle de görülmesini istiyorlar.
Halbuki, başında bulundukları kurum ve şehir için ne denli büyük bir “şanssızlık” olduklarının farkında bile değiller…
Hasbelkader başına geldikleri kurumda, öyle bir tahribat yaratıyorlar ki, ortada kuruma ait hafıza bile kalmıyor.
Öylesine akıl almaz işlere kalkışıyorlar ki, kurumun geçmişteki en kötü yöneticisini bile mumla aratır hale getiriyorlar.
Ne diyelim?
Nasreddin Hoca bir gün nasıl olduysa eşeğini dama çıkartmış.
Sonra da aşağıya indirmeye kalkmış ama eşek inmiyor.
Bakmış baş edemiyor, bırakmış eşeği damda…
Eşek bu durur mu? Başlamış damda bağırmaya ve tepinmeye.
Sonunda dam çökmüş. Eşek de düşüp ölmüş.
Durumu gören Nasreddin Hoca anında yapmış tahlili:
-“Eşek’i bulunduğu yerden asla yukarıya taşımayacaksın. Aksi takdirde kendini de binayı da başınıza yıkar!”
Not: Daha önce yazdığımız bu yazının bugün bir daha hatırlatılması gerektiği hasıl oldu.
Neden mi oldu?
Hadi onu da siz bulun…
Önce Ordu’nun geçmişine dönün ve kurumlarını bir gözden geçirin…
Sonra da başında bulunanları…