Ana Sayfa Yazarlar 23.01.2020 579 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

Siyasiler ve Siyasetçiler

Siyasi fikirlerine değer verdiğim bir büyüğümün anlattıklarını dinledim sonra sizlerle paylaşmak için  kaleme aldım bugün..

Büyüğümün anlattıklarına harfien katılıyorum çünkü siyasilerin çekişmesi bir başka oluyor.

Siz onların kol kola yan yana olduklarına bakmayın..

Bakın neler söylüyor.. “ Aynı il’den seçilen bir Milletvekili, diğer milletvekilini kesinlikle çekemez”
Aynı partiden dahi olsa, sürekli “Ben daha etkiliyim”,  “En çok ben çalışıyorum, o şov yapıyor” düşüncesi hakim diyerek, Mesela, Milletvekili, Belediye Başkanlarını çekemiyor.
Aynı partiden dahi olsa, “Benim sözümü dinlemeli, bana itibar etmeli” diye düşünüyor.
-Belediye Başkanları Milletvekillerini çekemiyor.
Aynı partiden dahi olsa “Burada vatandaşla karşı karşıya olan biziz, onlar bize tabi olmalı” diye içinden geçiriyor.
-Milletvekilleri, il ve ilçe başkanlarını haz etmiyor.
Aynı partiden olmalarına rağmen, il ve ilçe başkanlarını kendilerine tabi çalışanlar gibi görüyor.
-Belediye Başkanları da il ve ilçe başkanlarını çok haz etmiyor.
Aynı partiden olmalarına rağmen onlar da il ve ilçe başkanlarını adeta Belediye’nin birer personeli gibi görüyor.
-İl ve ilçe başkanları da Milletvekilleri ve Belediye Başkanlarından pek hoşlanmıyor.

Aynı partiden dahi olsa “Şehrin sınırları içine girdiklerinden itibaren bizim yönetimimizin emrinde olacaklar” gözü ile bakıyorlar.
-İl ve ilçe başkanları, yönetimlerini kazımıyor.
-Parti yöneticileri, partinin delegelerine pas vermiyor.
-Delegeler üyeleri beğenmiyor.
Kısacası…
Partilerde görev alan seçilmişlerin çoğunda “Ben” duygusu adeta tavan yapmış durumda.
Her biri adeta o partide her şeyin kendisiyle başlayıp kendisiyle biteceğine inanmış.
Uzun lafın kısası, egonun, kibrin gırla gittiği siyasetin içinde kimse kimseyi sevmiyor.
Çoğu vatandaş  ise doğru dürüst ne siyaseti, ne de bu yukarıda saydıklarımızı seviyor!

 

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri