Sadece Adıgüzel!…
Şehrimizde canice öldürülen ve hepimizi yasa boğan menfur olayın faili yakalandı çıkarıldığı mahkeme tarafından yapılan sorgulaması sonrası tutuklanarak Van’da bir cezaevine gönderildi.
Elbette bu olayın sadece Karadeniz’in değil Türkiye’nin en huzurlu bir yaşam merkezlerinden birinde olması bizleri son derece üzmüştür.
Şimdi “keşke” diyoruz…
Olmaması gerekenleri sıralayarak kendimizi teselli ediyoruz…
Fakat bu olayın İçişleri Bakanımıza Valimize bağlanarak istifa etmelerini istemek elbette hoş değil…
CHP Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel bu olayın sorumlusu olarak valimizi suçlayarak istifa etmesini istemiş…
Sayın Milletvekili Adıgüzel hiç fırsat kaçırmıyor inşaattan taş düşse biri yaralansa onunda sorumlusu olarak valiyi gösterecek ve hemen istifasını isteyecek kadar kin kusuyor.
Sayın Adıgüzel’e tavsiyem, “Ordu’nun vali sorunu yoktur, sorunlar dağlar kadar yığılmış mesela Ordu Giresun havalimanından sadece kuşlar uçmaya başladı bir çok ile uçuşlar iptal oldu, bilet fiyatları aldı başını gidiyor,şehir hastanesi yılan hikayesine döndü sen bunlarla ilgilensen daha güzel olur” derim…
Cezalar Gözden Geçirilmeli..
Ülkemizde son aylarda artan kadın cinayetleri için okkalı bir yaptırım uygulama adına adım atıldığını görmek istiyor millet. Her olay sonrası cilalı sözler, cekler, caklarla biten söylemler duymaktan artık bıktı millet.
Bir aile evladını yetiştirecek büyütecek bir katil çıkıp onun canına kast edecek. Bunun izaha yoktur. Olsa olsa cezası olur. Bunun da adı idamdır. Ülkemi, milletime, vatanıma, bayrağıma ihanet edenler nasıl darağacında sallanması gerekir diye düşünüyorsam, kadınlara karşı işlenen cinayetlerin son bulması adına zaman geçirmeden Türkiye Büyük Millet Meclisi üzerine düşeni yerine getirmekten kaçmamalı.
Kimse kimseyi suçlamasın iş başında olan hükümet bu tip olayların ne kadar sorumlusu ise herkes o kadar sorumludur. Kadınlara karşı işlenen cinayetlerin yaşanmasının toplum olarak yaşanılan sıkıntıların etkisi olduğunu da unutmadan kanun yapıcılar işbaşı yaparak cezalar konusunda gerekli adımı atmaktan kaçarlarsa bilsinler ki bu olayların adresi olarak kendileri gösterilirse kimse kızmasın.
Kimsenin karşısındakinin canını çalma hakkı yoktur. Biraz vicdan, biraz Allah sevgisi ve insan sevgisi var ise gerekli yaptırımları laf yerine icraata dökmek gerek. Çünkü toplum çok gerildi belisiniz.
Fetöcüler Zirvede
Birlik ve beraberliğe daha çok ihtiyaç duyulan bugünlerde…
FETÖ’cülerle dün bireysel yol arkadaşlığı yapan kimi siyasetçi, bürokrat, akademisyen ya da kişilerin…
Dünü unutup…
Bugün ‘pay kapma’ telaşıyla…
Ayrıştırmaya, suçlamaya, eleştirmeye kalkışması…
Bilmeden, anlamadan, dinlemeden kendince hüküm vermeye yeltenmesi…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oluşturmaya çalıştığı tabloya da ihanettir! FETÖ’de hala dokunulamayanlar var…
Eski Milletvekilleri…
Belediye başkanları…
Bürokratlar…
Belediye meclisi üyeleri…
Parti yöneticileri…
Oda ve borsa başkanları…
Siyasetçi korumasındaki işadamları…
Sabır taşları
Önce seçim ekonomisi…
Sonrasında darbe ekonomisi…
Ardından Savaş Ekonomisi…
Sonra yine seçim ekonomisi…
Şimdi de faz ekonomisi…
Tüm bunlar 2-3 yıl içinde oluyor…
Başka ülkelerin 60 yılda yaşadığı olayları biz neredeyse bir-iki ay içinde yaşar olduk…
Darbe, savaş, seçim ekonomileri derken, huzur ekonomisine bir türlü geçemiyoruz ülke olarak…
O yüzden…
Ticaret yapanlara, sanayici olup, üretim yapanlara Allah gerçekten sabır versin…
Durun bir dakika!
Çalışan, emekli, esnaf, köylü mü dediniz?
Onlar zaten sabır taşına döndü de, çatladığından kimse haberdar değil…
Dum Duma Dum!
Ülkede kimin kimin denetleyeceği bilinmeyince…
Denetleyenin de bir denetleyeni olmayınca…
Kim kime, dum duma oluyor her şey…
Siz ‘Devlet var’ zannedip güveniyor, inanıyorsunuz…
Ama devlette o işi kimin nasıl yapacağının kuralı…
Yapmayana ne yapılacağının yönetmeliği olmayınca…
Varsa da kimse bilmeyince…
Bilse de uygulayacak oturgaç bulunmayınca…
Kim kimi tutarsa, onu kandırıyor!
Sigara İzmaritleri
Şehrin her köşesinin sigara izmaritleri ile dolu olduğunu söyleyen bir okurumuz bu soruna çöp kutuları ile çözüm bulunabileceğini dile getirdi.
Vatandaşların içtikleri sigaraların izmaritlerini daha çok kaldırım kenarlarına, ağaç diplerine ve mazgallara attığını anlatan okurumuz bu sorunun çözülebileceğini dile getirdi.
Toplu yaşam alanlarında bazı özel firmaların sigara içenler için özel çöp kutuları koyduklarını söylen okurumuz; “Bazı AVM’lerin kapı önlerinde sigara içenlere özel çöp kutuları var. Sigaraları söndürüp atmaya yarayan bir sistem. Bu sitem belki de şehirdeki çöp kutuları için uygulanabilir. Elbette kimsenin sigara içmesini tasvip etmiyorum ama büyük bir kitle şehrimizi sigaralarının izmaritleri ile kirletiyor. Belki şehirdeki çöp kutuları, tıpkı AVM’lerdeki gibi tasarlansa insanlar sigaralarını burada söndürüp çöpe atabilir. Böylece şehirdeki önemli bir kirlilik sebebi de ortadan kalkabilir” dedi.
Bir Annenin Feryadı
Cani Katil cezaevinden (kaçıyor)çıkarılıyor…İnşaatlarda saklanıyor…Kırmızı alarm verilmiyor…Afişe edilmiyor ..Halk uyarılmıyor…Göz göre göre ölüm kol gezmiş sokaklarımızda… Hiç kimsede ses seda yok…Bir açıklama yok…Çünkü vicdan yok…En başında tedbirler alınsaydı Ceren yeni yaşını arkadaşlarının güzel mesajlarıyla sıcacık yuvasında kutlayacaktı.Güzel kızım Gül bahçelerinde uyu..