Öyle bir hale geldik ki,

Siyasetçiler ağzını açınca…

Yapılan her türlü doğruyu da yanlışı da,

“Hizmet için” yaptıklarını söyler…

Yerseniz tabi…

Mesela küçük bir örnek, partilerin il ve ilçe başkanlarına bakın…

Katıldıkları bir etkinliği gazetelere servis yaptırırken…

Önce kendi isimlerini yazdırırlar…

Sonra milletvekillerini…

Hatta…

Yapılan o etkinlikte…

Milletvekilinin konuşmasına hiç değinmeyip…

Sadece il ya da ilçe başkanının konuşmasını verirler…

Niçin?

O il ya da ilçe başkanı öne çıksın…

Reklam yapsın…

Milletvekili ya da belediye başkan adayı olabilsin diye…

Yani…

Bal tutan parmağını yalar!

Parmak yalayanların partisel ayrımı yoktur…

Tüm siyasi partilerdeki tablo, birkaç istisna haricinde budur! Yani hani partilerini öven siyasetçiler var ya…

Onların tek derdi kendileridir…

İl – ilçe başkanları milletvekili ya da belediye başkanı adayı olamaz diye parti tüzüklerine yazın…

Hiçbir partide il ya da ilçe başkanı olacak kimseyi bulamazsınız…

Şimdi soruyorsunuz…

“Doğal değil mi, kişi ne için siyaset yapar!”

Evet doğalı budur ama…

Bunu herkes bilirken…

Uygulamalarla bu siyasetçiler makam beklentilerini açık ederken…

“Millete hizmet, parti çıkarları” gibi laflar etmeleri yanlış olan…

Milleti enayi yerine koymaya çalışmaları…

Bu işlerde can sıkan!

Yoksa herkes biliyor ki…

Ne millet ne de hizmet…

Herkes şahsi rantının peşinde…