DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
BU YAZI
Çok samimi söylüyorum bu yazıyı her gün yazsam okumaktan bıkmayacak okurlarımız var..
Ayrıştırıcı…
Ötekileştirici…
Kin dolu…
Ateşli değil belki ama dünyanın en etkili silahı.
Acı vermiyor belki ama son derece yaralayıcı ve öldürücü.
Bir bıçak ya da tabanca değil belki ama karşısındakinin sağduyusunu tamamen
ortadan kaldırabiliyor.
Belki fiziksel bir temas değil sonuçta ama karşısındakinin konuşma yeteneğini
yok edebiliyor.
Ağızdan çıkan birkaç söz belki ama kavga çıkarmakta, cinayet işlemede, isyan
çıkarmakta son derece etkili…
Nefret dilinden söz ediyoruz.
Şu günlerde siyasetçilerden tutun da toplumun hemen her kesiminde sık sık
gördüğümüz dilden.
Sosyal medya üzerinde herkesin birbirine karşı kullandığı sözden…
Hatta..
Komşunun komşuya, babanın oğluna, dostun dosta kullanmaktan çekinmez hale
geldiğinden söz ediyoruz.
Bu dil, bu nefret dili inanın terörden beter.
Bu dil savaştan da beter.
Aklınıza gelebilecek her musibetin altında saklı bu dil.
Bu dil kullanılmaya devam ettiği müddetçe bize rahat yok.
Nefret dilini kullandığımız müddetçe terör dahil hiçbir sorunumuzu
halledemeyeceğiz.
Bizi…
Ne terör ne ekonomik sıkıntılar…
Ne sınır ötesinde girdiğimiz savaş ne de topraklarımızda gözü olan dış
güçler…
Ve…
Bizi ne bölmek ne de yok etmek isteyenler başarılı olamayacak.
Çünkü biz büyük ve güçlü bir ülkeyiz.
Ancak…
Bize terörün, dış güçlerin, bizi bölmek isteyenlerin yapamadığını bu gidişle
kullandığımız nefret dili yapacak.
Çünkü…
Hiçbir devlet, hiçbir güç, nefret dili ile baş edecek kadar büyük ve güçlü
olamaz.
Biz bu dili terk etmediğimiz müddetçe de başımız asla beladan kurtulmaz.
Ne yazık ki biz bu dilin esiri olduk son yıllarda.
Ne yazık ki bu nefret dili bizim ana dilimiz oldu son günlerde.
Bu dil bizim alışkanlığımız oldu.
Bu dille bakar olduk dünyaya da, ülkeye de…
Neredeyse…
Komşularımıza ve aile fertlerimize bile bu dille konuşur olduk.
Fena! Çok ama çok fena!