Ah Mustafa Ağabey Ah…

Orduspor eski başkanlarından sanayici Mustafa Poyraz’ın yerel bir gazete verdiği mülakatta, “Ordusporun bugünkü konumu içimi acıtıyor,Ordusporu bugünkü duruma kim düşürmüşse vebalini çeksinler,Orduspor bugünlere düşürenlerden bir tanesi bugün çıkmış televizyon ekranlarına Türkiye ekonomisine yön vermeye çalışıyor ama bu kişi Ordusporu yönetemedi” diyorsun çok ta haklısın ama ona en büyük desteği sen vermedin mi? Onun kongrede aklanması  için Yaşar Pamuk’u başkan adayı olarak kongre üyelerine dönerek” ben destekliyorum” diyerek Nedim Türkmen’i aklatmadın mı?

Haksız mıyım Mustafa ağabey elini vicdanına koy söyle ben haksız mıyım…

ERSİN ALP ve BİR İSTEK 

Araştırmacı Naim Güney büyüğümüz sosyal medyada paylaşmış bizde kayıtsız kalamadık ve sayfamızda bu haklı isteği yayınlıyoruz…
Ersin Alp kardeşimizi genç yaşta elim bir kazada kaybettik. Ersin Alp onu tanıyanlar ve bilenler için ayrıca Perşembe ilçesi için büyük bir kayıptır. Gerçekten Ersin donanımlı ve gelecek vaat eden bir gençti. Yazık oldu. Alın yazısı artık ne diyelim. Onu unutturmamak için Perşembe ilçesinde bir sokağa adı verilmesini hasseten temenni ediyorum. Allah rahmet etsin. Mekanı cennet olsun.
İnşallah yetkililer bu haklı isteği görmezden gelmez…

OTSO=ORDUSİAD  

OTSO ile beleşten dünyayı gezenler bakıyorum rotalarını değiştirip ORDUSİAD üyesi olarak yakalarına rozet takmışlar..

Nede güzel yapmışlar…

OTSO başkanı Servet Şahin bu işe çok sevinmiştir.

Çünkü kendi yapmak istese yapamazdı…

Hakedeni  Takdir Etmek Gerek…

Kişilerin yanı sıra, kurumlara, Odalara ve hatta  partilere bakış açımıza kadar hemen her alanda yaygın bir hastalığımız var
-“Adamı sevmem ama, şu yaptığı iyi bir iş” lafı çıkmaz bir türlü ağzımızdan.
Ya da…
-“Şu partiden nefret ediyorum ama, yaptıkları şu iş gerçekten güzel bir hizmet” lafı da aynı şekilde…
Bize göre…
Sevdiğimiz adam ya da parti hep en iyisini yapar.
Sevmediğimiz adam veya parti ise, ne yapsa yapsın hep en kötüsünü…
Halbuki…
Herkesin eleştirilecek yanı kadar takdir edilecek bir yönü de mutlaka vardır.
Ama bunu söyleme cesaretini bir türlü bulamayız kendimizde.
Yaşadığımız ve şahit olduğumuz adaletsizliklerden sürekli yakınırız ama…
Kendi içimizde bir türlü adaleti ne yazık ki sağlayamayız.
Sonuç olarak…
Eleştiri konusunda kimse elimize su dökemez ama…
Ne yazık ki çoğumuz takdir özürlüyüz.
Ve takdir etmemek için de her zaman bir bahanemiz hazırda bekliyor…

AK Parti ve Rahatsızlık..
Geçmişte Kırsal denilen yaşam yerleri CHP’nin oy deposuydu. Fakat  geçen zaman içinde CHP’yi hem söylem hem de yaşam tarzı değişikliğiyle terk eden kırsal, resmen sağ siyasetinin tabanı haline geldi.
İşte sözünü ettiğimiz bu taban son 17 yıldır her seçimde AK Partiyi destekledi ve AK Parti’nin 17 yıllık iktidarı sürdürebilmesinde en büyük etken oldu.
Ancak…
Sözünü ettiğimiz kesimde şu sıralar, tıpkı geçmişte CHP’den uzaklaşma sürecinde olduğu gibi AK Parti’den uzaklaşma emareleri var.
Zira…
Bu kesim 17 yıldır destek verdiği iktidarın, kendi istekleri adına mücadeleden çok, iktidar döneminde varlıklı hale gelen ve bunu yitirmek istemeyen bir kesimi temsil ediyor olmasından yavaş yavaş rahatsızlık duymaya başladı.
Her ne kadar AK Parti’ye en büyük destek hala ve yine bu kırsal diye tanımlanan kesimden geliyor olsa da, bu kesimin içinde yer alanlar, partiyi yöneten ve temsil edenlerin değişen ve zenginleşen yaşam şartlarını bizzat görüyor…
17 yıldır destekledikleri partinin, bu iktidar döneminde varlıklı hale gelen ve bunu da yitirmek istemeyen kesimi daha çok temsil ettiğine tanık oluyor…
Tüm bu anlattıklarımız da ister istemez sözünü ettiğimiz tabanda yaşanan bir sıkıntıyı su yüzüne çıkartıyor.
Eğer AK Parti, kendisini iktidarda tutan bu kesimde yaşanan bu sıkıntıyı önümüzdeki süreçte ortadan kaldıramazsa, geçmişte sol’dan aldığı kırsalı, aynı nedenlerle kaybedecek…
Hatta…
Tuzu kuruların partisi haline gelecek…

  EROL KARAER  YAZDI…O ZATEN İYİ ADAMDI…  
“Ölürüz diye üzülüyoruz?
Ne ettik, ne gördük şu fani dünyada
Kötülükten gayrı?
Ölünce kirlerimizden temizlenir,
Ölünce biz de iyi adam oluruz;”