Ordu’da yaşları 30 ile 66 arasında değişen kadınlar, çocuklarıyla birlikte tekvando kursunda kendilerini savunmayı öğreniyor.

Ordu’da Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü tarafından her yaş grubundan bireyi sağlıklı ve bilinçli spora yönlendirmek amacıyla uygulanan ‘Koşabiliyorken Koş’ projesi kapsamında açılan tekvando kursunda ev hanımları, çocukları ile birlikte kendilerini savunmayı öğreniyor.

İl Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürlüğü Başpehlivan Recep Kara Spor Salonu’nda antrenör eşliğinde çalışma imkanı bulan yaşları 30 ile 65 arasında değişen 25 kadın, çocuklarıyla birlikte tekvando yaparak hem kendilerini savunmayı öğreniyor hem de form tutuyor. Sokakta karşılaşabilecekleri tehlikelere karşı kendilerini korumayı öğrenen kadınlar ve çocuklarının, bu sayede öz güvenleri de artıyor.

“Ülkemizi uluslararası arenada temsil edecek kadronun çıkacağını düşünüyorum”

Ordu Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü Tekvando Antrenörü Halil Öziş, kursta çocukların ve annelerinin oldukça başarılı bir şekilde eğitim aldıklarını söyledi. Anne ve çocuklarından, spora bu kadar ilgi göstereceklerini beklemediklerini anlatan Öziş, “Birkaç ay sonra belki ailelerin çeşitli sosyal sebeplerden dolayı bırakabileceğini düşünmüştüm. Ancak hem velilerimiz hem aileleri artık tekvandoyu her yaşta her insanın yapabileceğini gösterdi. Çocuklarla beraber olmasının aynı zamanda çocukların kendisine öz güveni ve psikolojileri ve anne desteği ile beraber tekvandoyu sevmelerine neden oldu. İnanıyorum ki önümüzdeki günlerde bu kadrolardan hem büyüklerde hem de küçük çocuklarımızda ilimizi ülkemizi uluslararası arenada temsil edecek çok sayıda sporcu çıkacak” dedi.

“Tekvando, ruhumu özgürlüğe kavuşturdu”

Bu spor ile çocuğu sayesinde tanıştığını belirten ve tekvando sayesinde adeta özgürlüğe adım attığını aktaran ev hanımı Gülhiz Özkan Dönmüş, “Oğlumu getirerek başladım. Otururken hocamızın vasıtasıyla şakayla karışık tekvandoya dahil olduk. İlk önce tekvando benim ruhumu özgürlüğe kavuşturdu. Biyolojik yaşımı durdurdu. Kendim olabilme cesaretimi buldum. Neredeyse 25’e yakın kardeşimizle beraber anne çocuk hep beraber toplandık salonumuzda inşallah büyüyerek gideceğiz. Artık herkse bizi tanıyor. Bir kere 40 yaşından sonra statü sahibi oldum tekvandocu olduğum için. Gittiğim yerlerde çok fark ediyor, çok saygı duyuyorlar bir kere bize. Eskiden 35 yaşıma kadar evde çay çorba bulaşık temizlik klasik ev kadını modunda giderken şu anda tekvandocu olarak devam ediyorum” şeklinde konuştu.

“Derslerime daha fazla odaklandım”

Gülhiz Özkan Dönmüş’ün oğlu Karan ise tekvando ile özgüven bulduğunu dile getirerek, “Büyüdüm, geliştim. Derslerime daha fazla odakladım, bunun hocalarım da farkında. Hep bana beden eğitimi öğretmenim sorardı ‘sen hangi spora gidiyorsun?’ diye. Ben de tekvandoya gidiyorum dediğimde okulda bir saygınlık duydular bana. Annemle bu sporu yapmak ayrı bir zevk ama burada anne-oğul ilişkisi yok. Burada mesela annem benden daha büyük ama tekvandoda ben annemden daha büyüğüm. Çünkü ben tekvandoda rütbe olarak annemden daha büyüğüm” ifadelerini kullandı.

Kızı ve oğlu ile aynı salonda tekvando öğreniyor

Tekvandoya kızının sayesinde başladığını belirten Ayşenur Aydın Kefeli, hem oğlu hem de kızı ile birlikte aynı spor dalında ve aynı salonda eğitim almaktan dolayı mutlu olduğunu dile getirirken, kızı Melek Kefeli tekvando sayesinde vücudunun geliştiğini, annesi ile birlikte spor yapmaktan dolayı mutlu olduğunu söyledi.

Hem dünya şampiyonluğuna hazırlanıyor hem anne ve çocuklarını eğitiyor

Geçtiğimiz yıllarda kendi kategorisinde dereceleri ve birincilikleri bulunan, son olarak Antalya Kemer’de 2-6 Nisan tarihleri arasında düzenlenen 14’üncü Avrupa Tekvando Poomsae Şampiyonası’nda müsabakalar sonucu, Avrupa üçüncüsü olarak Türkiye ve Ordu’ya bronz madalya kazandıran Sevgican Yalçın eğitimlere katkı sunuyor. Ordu’da ‘Süper Babaanne’ olarak bilinen 66 yaşındaki 5 torun sahibi Sevgican Yalçın da önümüzdeki yıl gerçekleşecek olan dünya şampiyonasından altın madalya ile dönmek için çalışmalarına ara vermeden devam ediyor.

“Herkesin mutlaka böyle bir spor yapmasını istiyorum” diyen Yalçın, “Hem kendine güvenlerinin gelmesi için, sporun her şeyden önce sağlık için yapıldığını bilmemiz gerekiyor. Yaşımız gidiyor, yaşı durdurmak imkansız ama yaşlılığı durdurmak elimizde. Herkesin spor yapmasını gönülden istiyorum. Bayanlara yaşı sorulur ama bayanlar söylemez. Ben bir üst yaş olarak söylüyorum, 66 yaşındayım. Hiçbir zaman evimde oturmayı düşünmedim. Kesinlikle düşünmüyorum. Kimse oturup ‘ben emekli oldum oturayım, emekli oldum her şey bitti’ kesinlikle öyle bir şey düşünmesin. Spor doğuştan ölüme kadar yapılması gereken bir şey ve yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu.