T
DEMOKRASİ…
Kendi içinde demokrasiyi yaşatamayanların demokratlığı…
Koltuklarına talip çıkana kadardır…
Siyasette dava savunuculuğu…
Kendileri koltuklara aday gösterilmeyene kadardır…
O nedenle…
En çok da milletime üzülürüm…
Hamaset dolu nutuklarla…
Din, millet, Atatürk gibi değerlerle…
Yönlendirilip oyu alınmaya çalışılan…
O değerler üzerinden ayrıştırılan…
Kutuplaştırılan…
İnsanlarım için hayıflanırım!
Yoksa…
Benim için hepsi…
“Tencere dibin kara…
Senin ki benden kara…”
Ya da…
Yuvarlanıp birbirini bulmasından başka bir şey değildir!
Kuyruklar
Bizler hatırlarız, Kuyrukları …
Ailenin en küçük erkeği ben olduğum için…
Kuyruk görevi bendeydi…
Tüp kuyruğu…
Belli dönemler pirinç kuyruğu…
Yağ ve bazı malzemeler için saatlerce beklerdik…
***
Kuyrukların en güzel mizahını rahmetli Kemal Sunal’ın filmlerinde görürsünüz…
Kuyrukta tanışıp evlenen gençler…
O evliliğin sonunda dünyaya gelen bebek…
Ve bebeğe isim koymak için Kemal Sunal’ın sunduğu…
Tüperman, tüptürk gibi alternatiflere kahkahalarla gülerdik…
Ne günlerdi diye geçmişimize acırdık…
***
Şimdi tanzimlerimiz oldu…
Hoş, ithal olmayanların fiyatları pazardan farksız…
Ama nostaljiyi yeniden yaşattı bize…
Şimdi sorun şu…
Tanzim kuyruğunda tanışacak gençler…
Evlenir ve bir çocuk dünyaya getirirse…
Ne isim koyacağız…
Tanzimman, tanzime, tanzimtürk…
Yoksa…
Patates, domates, biber üçlemesinden…
Patdombi mi?
FİNANSCIMIZ ORDULU
Finansbank Ordu Şube Müdürlüğü görevine hemşerimiz ve babadan bankacı olan genç kardeşimiz Adem Sönmez atanarak adeta “FİNANSCINIZ ORDULU” dedirtti.
Samimi saygılı ve çalışkan bir kimliğe sahip olan genç FİNANSCIMIZA yeni görevinde başarılar diliyoruz…
Esnafın hali…
Cumartesi günü fırsat buldum esnaf arkadaşıma uğradım çay sohbeti yapalım dedim ama bir dokundum bin ah işittim. Daha hayırlı işler nasılsın demeden başladı söylenmeye…
-“İnsanlar dükkâna geliyor. Beğendiği ayakkabı ya da elbiseleri deniyor. Sonra denediklerinin fotoğrafını çekip gidiyor. Başta bu duruma anlam verememiştik. Sonradan anladık ki, bizim dükkânda deneyip beğendikleri ürünleri, internet üzerindeki sitelerden alıyorlarmış. Biz burada ciddi dükkan kiraları veriyoruz. Haliyle sattığımız ürünlerin fiyatlarına da bu yansıyor. Her ne kadar markamızın ürünleri her mağazada ve internet sitemizde aynı fiyat üzerinden satılıyor olsa da, başka alışveriş siteleri bir şekilde ya aynı ürünü daha ucuz temin edebiliyor ya da giderleri olmadığı için bizden daha düşük fiyata satabiliyor. İşin kötüsü, gelen insanlara da “Ürünlerimizi denemeyin. Alacaksanız deneyin” diyemiyoruz. Bu gidişle bu mağazaların ayakta kalması mümkün değil. Hepimiz kepenkleri kapatacağız bu gidişle…”
Samimi söylüyorum tek bir yorum yapmadan çayı içmeden kafamı sallaya sallaya çıktım..
1 OY
Unutulmasın ki, Simitçi Ömer’inde Fabrikatör Murat efendinin de oyunda fark yoktur…
Yani Fabrikatör Murat efendinin oyu sandıktan 2 tane olarak çıkmıyor.
Fabrikatörün elini sıkarak sarılan siyasetçiye sormak isterim Simitçinin üzerinde koku olmadığı için mi 2 metreden el uzattın…
Biraz da gülmek lazım
Bir sabah kadın uyanır uyanmaz;
Kocacığım, rüyamda ne gördüm biliyor musun? akşam eve elinde çok güzel bir
paketle geliyordun… Ben de paketi heyecan içinde açıyorum ve içinden ne çıkıyor
bir bilsen!
Neymiş?
Bir inci kolye! Sence bunun anlamı ne?
Adam gülümser:
Bu akşam öğrenirsin sevgilim.
Akşam olur adam elinde güzel bir paketle eve gelir.
Kadın gözlerine inanamaz; çok heyecanlanır:
Kocacığım, sen bir harikasın!
Ve aceleyle paketi açar. Kutunun içinden bir kitap çıkar. Üzerinde ‘rüya
tabirleri’ yazmaktadır.
