DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
Pirinç ile Bulgur
Vaktiyle Anadolu’da pirinç yetiştirilmezken, en iyi pirinç
Mısır’ın bir liman kasabası olan Dimyat’tan gelirmiş.
Kârı da buğdaya göre oldukça yüksekmiş. O yüzden birçok çiftçi buğday
yetiştirmektense pirinç getirip satmayı tercih etmeye başlamış.
Bu çiftçilerden biri, kendi buğday tarlasını satmış, aldığı parayı yol parası
yapıp Dimyat’a pirinç almak için yollara düşmüş. Daha o Dimyat’a varamadan
bindiği gemiyi Akdeniz’de korsanlar yakalamış, diğer yolcularla birlikte adamcağızı
soyup soğana çevirmişler. Tabii pirinç almak için sattığı koca tarlanın parası
da böylelikle uçmuş gitmiş.
Çiftçi bin bir zorluk içinde kös kös memleketine geri dönmüş.
Geldiğini duyan arkadaşları ziyaretine koşmuş. “Ee hayırlı olsun, sen de pirinç
tüccarlığına başladın demek. Yakında köşeyi de dönersin artık” demişler.
Adam kızgın “Ne köşeyi dönmesi!” demiş çiftçi omuzları düşerek. “Dimyat’a
pirince giderken evdeki bulgurdan da oldum.”
İşte! “ Daha iyisini elde etmek uğruna çalışırken elinde bulunanları da
yitirmek.” Anlamında kullandığımız o meşhur söz buradan yelerleşmiş ağızlara.
Biz bu sözü çok severiz…
Zira her alanda karşılığı vardır bu sözün…
Şu sıralar siyasette de bu sözü anımsatacak olaylara şahit oluyoruz…
Bazı adaylar, karşı taraftan da oy alayım derdine fazlasıyla düşünce, kendi oy
tabanını kaybediyor…
“Başkasının oyunu da alayım” diye o kesimlere yakın ve sempatik durduğunu
göstermek için paralanırken, kendi partisinin seçmenini kendisinden soğutuyor.
Anlayacağınız…
Pirinç peşinde koşarken, bulguru kaybediyor…
Belki bazılarının yapmış olduğu ve samimi gelmeyen bu tür hareketler daha çok
dikkat çekiyor olsa da sözünü ettiğimiz bu tür davranışları hemen her aday
yapıyor…
Hem de bulgurun gittiğinin farkına bile varmadan…
P