Ana Sayfa Tokmak 28 Ocak 2019 573 Görüntüleme

TOKMAK 28 OCAK 2019 PAZARTESİ

TOKMAK 28 OCAK 2019 PAZARTESİ

Musibet mi Nasihat mı?

Kriz halinde bile, seçim hesabına israf, üretime tercih ediliyor ise, hiç kimse çıkıp da, “Bir musibet bin nasihatten iyidir” diye dem vurmasın!

Çünkü, son yarım asra bakıldığında ortada, “bir değil, bin musibet vücuda gelmiştir!”

Demek istediğim odur ki Türk halkı, tavandan tabana, tepeden tırnağa kadar binlerce nasihatin; “bir kulaktan girip, ötekinden çıkmadan akla hiç uğramadığı” bir insan yığını olmaktan, “yaşadığı bin musibetten bile ders çıkaramayan” statüsüne terfi edilmiştir!

Bin bir Türlü VAKA!

Kelimenin tam anlamıyla, ben diyeyim “iş”, siz söyleyin “insanlık” çığırından çıkmış!

Yarım asır öncesinin çocukluk günlerimizde, okuduğumuz “Binbir Gece Masalları”nın yerini, şimdilerde “Binbir Türlü Vaka” almış!

Hem de ne alma! Almış başını gidiyor!

Bugün dünü aratıyor. Yarınının bugünü aratacağını söylemek için de kâhin olmaya dahi gerek yok!

Yeter ki, insan olunduğunu unutmayın, ahlâk ile hareket ederek edepli olunsun. Olunsun ki adap yerini bulsun! adab-ı muaşeret oluşsun.

Ama ne yazık ki; “Ahlâk yok ki edep, edep yok ki adap olsun.”

Olsun olmasına da, “İnsanın kendisi dâhil, tüm yaratılanlarla ilişkilerinde nasıl davranması ya da davranmaması gerektiğini gösteren değer yargıları  bütünü” diye tarif edilen ahlâktan ve “İyi terbiye, nazik ve kibar olmak, usluluk,  zariflik” anlamına gelen edepten yoksun olanlar, bunun çoğulu olan adabı, “Birlikte yaşayan kişilerin iyi geçinmesini” salık veren muaşeret kuralları çerçevesinde bir arada olmayı beceremiyorlar ise, işler normal hale nasıl dönüşecek?

Diyanet ve Kitap
Diyanet’in, öğrencilere ücretsiz dağıttığı, “Peygamber ve Gençlik” kitabında laiklik ve eğitim karşıtı propaganda yapıldığı iddia edildi. Diyanet’in vukuatları bitmek bilmiyor. Baltayı taşa vurmadan yapamıyorlar galiba. Ekonomik sıkıntıda olan gençlerin daha fazla ibadet ettikleri öne sürülen kitapta, “Tahsil ile dindarlık arasında ters yönlü ilişkiden bahsedilebilir” ibaresi yer alıyor. Diyanet’in öğrencilere dağıttığı kitapta, üniversite öğrencilerinin diğerlerine oranla yüzde 8 daha az ibadet ettiği öne sürülerek, “Tahsil ile dindarlık arasında ters yönlü bir ilişkiden bahsedilebilir. Seküler alanlarda yüksek tahsil yapmanın genel anlamda dindarlık, özelde dini inanç ve ibadetler üzerinde olumsuz etki yaptığı tespit edilmiştir” deniliyor. Kitap hazırlanıyor, bu kitabı kimse kontrol etmiyor mu? Milyonlarca lira harcanıp hazırlanan kitap için bir kurul yok mu?

Durugöl’mü!

 Merak ediyorum, Durugöl’mü kurtulacak yoksa birileri cukkalanacak mı?

Durugölün kurtulmasını isteyenlere sormak isterim.

Durugölün imara açıldığı tarihlerde neredeydiniz?

O gün bu karar meclisten geçtiğinde hepiniz saklandığınız fare deliğinde nefes dahi almıyordunuz!

Yanına girmek için 4 takla attığınız o Kararlı insan gitti sizde fare deliğinizden çıkarak yanınıza çevresi ve doğacı olarak tanımladığınız kişilerle DURUGÖLÜ kurtaralım diye ÇEVRE ve DOĞA NUTUKU atmaya başladınız..

Yemezler!

Herkes sizlerin hangi hesaplar içinde olduğunuz biliyor…

Siyaset ve Palavra
Millet olarak siyasetçilerin o kadar çok palavrasını dinledik ki sayısını unuttuk. Oy adına yapılan konuşmalarda öyle vaatler dile getirildi ki insanın şaha kalkası geliyordu. Gelin görün ki sandıklar açıldığında hiçte söylenildiği gibi bir durum söz konusu değilmiş.

Ordu’da sanayi adına faaliyet gösteren Dünya markası SAĞRA yavaş yavaş taşınmaya başlamış kimsenin sesi soluğu çıkmıyor. 31 Mart seçimleri öncesi merak ediyorum bu konuyu  gündeme taşıyacak babayiğit bir siyasetçi ortaya çıkacak mı?

Arkadaş anladık siyaset bu seçim meydanlarından halkın teveccühünü görmek için konuşulur da, bari milletin aklı ile dalga geçmeyin.

Açık ve Net;

Türkiye’yi 31 Mart günü özellikle büyükşehirlerde kıran kırana bir seçim bekliyor.

Görülüyor ki sonuçları foto finiş belirleyecek gibi.

Bir oyun dahi büyük önem taşıdığı bir seçim geliyor.

Seçimler,i çantada keklik görenlere duyurulur…

ATATÜRK
Çok değer verdiğim yıllar önce ekmeğini yediğim bir büyüğüm paylaşmış, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili “Bu ülkenin her türlü nimetinden yararlanıp ona ve ilkelerine karşı olmak ihanettir! Bu yazıyı, böyle bir lidere sahip ülkenin vatandaşı olmakla gururlanarak okumanızı tavsiye ederim.” diyerek attığı yazıyı sizlerle paylaşmak Atatürk’ü kalbinde yaşatanlar adına vatandaşlık borcudur.

Bu söze yorum yakışır mı?

Allah’ım  Mehmet Ali Yılmaz gibi değerlerimizi başımızdan eksik etmesin.

İlginizi çekebilir

TOKMAK

TOKMAK

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri