Hangi partiden olursa olsun…

Belediye başkanlığına aday adayı olacak kişi…

Önce belediyesinden bilgi sahibi olmalıdır…

“Borcu ne kadardır?

Bütçesi nedir?

Gelirleri kaç liradır?

Sabit giderleri…

Yapılan ve devam eden projeler hangileridir?” gibi…

***

Aday adaylarının birçoğunun bu bilgilere ihtiyaç duymadığı görülüyor…

Zira tanıtım toplantısı yapan…

Allah ne verdiyse atıyor…

Tutana aşkolsun…

Oysa yukarıdaki bilgiler…

Hangi kent için olursa olsun…

Kurulacak 5 yıllık hayallerin bile sınırlarını çizmesi gerekir…

Ama böyle bir alışkanlığı olan var mı?

Tek tük…

Sanki yarış aday adaylığı değil…

En yüksek kim atacak şampiyonası (!)

***

Belediyelerin borçları bütçelerini aşmış…

Borç stokları döndürülemez hale gelmiş…

İller bankası kesintileri maksimuma çıkarmış…

Koltuğa oturan belki 5 yılı sadece borç ödemekle geçirecek…

Ama maşallah bizim adaylar…

Cumhurbaşkanının sorumluluğundaki işlere bile el atmış vaatlerde…

***

Ben bu tip aday adaylarına hiç de sempati duymuyorum…

Zira ‘ne olursa olsun kazanmak’ ilkesi uğruna…

Beni kandırmayı baştan göze almış…

Bunu davranış biçimi haline getirmiş bir adayı…

Bir de koltuğa oturttuğunuzu düşünsenize…

Ortam bunu götürüyor diye…

Seçmenden önce kendisini aday yapacakları ‘salak’ yerine koyan…

Hayal tacirliğine soyunmuş kişileri…

Milletin karşısına ‘aday’ diye getiren de…

En az onun kadar hayal taciri…

Samimiyetsiz…

Ve seçmeni aşağılayan bir zihniyet değil midir?