Ana Sayfa Tokmak 10 Eylül 2018 743 Görüntüleme

TOKMAK 10 EYLÜL 2018 PAZARTESİ

TOKMAK 10 EYLÜL 2018 PAZARTESİ

CHP ve Enver Yılmaz
Gördüğümüz, karşılaştığımız her CHP’liye soruyoruz “Ne olacak?” diye…
Daha sohbetin başında hemen hepsinin söylediği “ Ordu Büyükşehirde AK Partinin elinden seçim almak zor” sözleri oluyor…
Bunu bugünden bu kadar emin nasıl söyleyebildiklerini sorduğumuzda ise yine hemen her CHP’liden “İş çoktan bitti” yanıtı geliyor…
İşte! Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz’ın yeniden aday olacağına ilişkin “İş çoktan bitti” diye düşünen CHP’lilerden, partide yöneticilik de yapmış olan tanınmış bir isim “İş gerçekten bitti! Çünkü 24 Haziran seçimlerinin sonuçları Enver Yılmaz için olumluydu ayrıca ortaya koyduğu ve gerçekleştirdiği  projeler onun geleceğinin teminatı oldu diyordu.
Peki, CHP Ordu Büyükşehir ve Altınordu’da kimleri çıkartır dediğimde,
-“Biliyorsun Ordu CHP’de her zaman  Şef’in Kuralları geçerli” cevabını verdi…
-“Neymiş o şefin kuralları?” diye sorduğumuzda ise sözünü ettiği Şefin Kurallarının ilk 3 maddesini bir çırpıda şöyle sıraladı:
1. Şef haklıdır.
2. Şef daima haklıdır.
3. Şefin haksız olduğu durumlarda 1. Ve 2. Maddeler geçerlidir.

 

 

Yaylacılara Önemli Uyarı
Yaylalarda evi bulunan vatandaşlarımızın, hem hırsızlık olaylarına karşı, hem de ülkemizin huzurunu bozmak isteyen çeşitli yasadışı örgüt mensuplarının gıda maddesi ve yaşam malzemesi teminini engellemek için yaylalardaki evlerini terk ederken, evlerinde değerli eşya, gıda maddeleri ve yaşam malzemeleri bırakmamaları önem arz etmektedir.

 

 

Tanrı Misafiri
Mülteci gençlerin karıştığı olayların sonuncusunda, film sahnelerinde görülebilen bir  “meydan kavgası” çıktı…
Iraklı bir gencin,bir vatandaşımızı  bıçaklamasından sonra çıkan kavgaya, duygusal bir refleksle Türk gençleri de karışınca, ortaklık adeta savaş alanına döndü…
Bu ilk değil elbette…
Medyaya yansıyan benzer olayları daha önce de yaşadık…
Irkı, dili ve dini ne olursa olsun, bu ülkeye sığınan herkes bizim için  “Tanrı misafiri” dir…
Tabi ki misafir misafirliğini bildiği bizim örf ve adetlerimize uyduğu sürece…
Aksi halde, demem o ki, dini, dili ve ırkı ne olursa olsun, her mazluma kucak açmış bu milletin huzurunu bozacak davranışlardan kaçınmayıp, “adam” gibi bu ülkede yaşamak istemeyenlere “defol nankör”  demek,  hepimizin hakkıdır…

 

 

ON ŞEY İÇİN ZAMAN AYIRIN
1- Çalışmak için zaman ayır: Bu muvaffakiyetin bedelidir.
2- Düşünmek için zaman ayır: Bu kudret ve kuvvetin menbaıdır.
3- Eğlenmek için zaman ayır: Bu genç kalmanın sırrıdır.
4- Okumak için zaman ayır: Bu bilginin temelidir.
5- İbadet için zaman ayır: Bu bilginin temelidir.
6- Başkalarına yardım ve arkadaşlardan hoşlanmak için zaman ayır: Bu saadetin menbaıdır.
7- Sevmek için zaman ayır: Bu hayatın kutsallıklarından biridir.
8- Hayal için zaman ayır: Bu ruhu yıldızlara eriştirir.
9- Gülmek için zaman ayır: Bu hayatın yükünü hafifleten bir boşanıştır.
10- Plan için zaman ayır: Bu ilk dokuz şeyi yapabilmek için lüzumlu zamana sahip olmanın sırrıdır.

 

 

ÖMÜR DEDİĞİN ÜÇ GÜNDÜR
Ömür dediğin üç gündür. Dün geldi geçti yarın meçhuldür. O halde ömür dediğin bir gündür; o da bu gündür.
“Çok zaman önceydi.
O kadar zaman önceydi ki zaman diye bir şey yoktu.
İnsanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı.
Bir daha hiç olmayacakmış gibi dolu ve anlamlı.
Derken zaman diye üç parçalı bir şey icat etti insan.
Bir parçasına dün dedi, diğer parçasına bugün, öteki parçasına da yarın.
Sonra fesat karıştı zamana ve insan bugünü unuttu.
Dünü düşünüp pişman oldu, yarını düşünüp telaşlandı; ama işin ilginç tarafı  tüm telaş ve pişmanlıkları güneş doğup batıncaya kadar yaşadı.
Farkında olmadan rezil etti bu gününü.
Oysa yarın, bugüne dün diyor, dünde bu gün için yarın diyordu.
Bir türlü beceremedi. Bir eliyle yarına, diğer eliyle düne yapıştı.
Bu günü eline yüzüne bulaştırdı… Mutsuz oldu insan.
Ve ne gariptir ki yarının telaşı da, dünün pişmanlığını da hep bugün  yaşadı; ama bugünü hiç yaşayamadı.
Ne yarın ne de dün!

 

Karıyı Çalmışlar!
Sarhoşun biri üst baş dağınık, perişan bir halde karakola dalar, elindeki araba anahtarını göstererek komisere şöyle der:
-Komiserim şu elimde gördüğünüz anahtar var ya, onun üstünde az önce benim arabam vardı, şimdi yok. Arabamı çalmışlar…
Komiser sarhoşa şöyle bir bakar,
-Sen önce kendine bir çeki düzen ver bakıyım şu haline bak. Devletin komiseri önünde böyle fermuarı açık durmaya utanmıyor musun?
Sarhoş pantolonunun önüne bakar ve telaşla şöyle der:
-Aha, karıyı da çalmışlar…

İlginizi çekebilir

TOKMAK

TOKMAK

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri