Ana Sayfa Yazarlar 3.08.2018 699 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

Güne dair

Ağabeyimin vefatı dolayısı ile başsağlığı için gelen ve  iyi CHP’li olduğunu bildiğim bir büyüğümle konuşuyoruz…
Konu döndü dolaştı elbette CHP’de yaşananlar, olup bitenler…
-“Ne olur? Nereye varır?” şeklindeki sorularım karşısında, oldukça sıkılmış bir tavır içine girip, “sana bir hikaye anlatayım mı?”  önce, dedi…
Sorduğum sorunun cevabını, hikaye bittikten sonra vereceğini belirterek, başladı anlatmaya…
***
Uçakta, yanındaki hoş bayanla sohbet etmeye başlıyor adam.
Kadın model olduğunu söylüyor.
Adam ise klasik müzik eleştirmeni olduğunu…
Kadın “Benim eski kocam da klasik müzikle uğraşırdı. Çok önemli bir sınavı geçemedi. Müziği bırakmak zorunda kaldı. Hep haksızlığa uğradığını söylerdi” deyince adam “Acaba tanıyor muyum?” düşüncesiyle ismini soruyor…
Kadın eski kocasının ismini söylediğinde adam hayretle:
-“”Nasıl unuturum bu ismi. Son derece kötü bir müzisyendi. Sınavına ben girdim.” diyor.
Derken, arka koltukta oturan orta yaşlı bir bayan:
-“Af edersiniz. İstemeden kulak misafiri oldum konuşmalarınıza. Aynı kişiden bahsediyorsunuz ve ben de o ismi çok iyi tanıyorum. O’nun hocasıydım. Son derece başarısız bir öğrenciydi ve benim burnumdan getirdi. Hiç sevmedim kendisini.” Diye sohbete katılıyor.
Adam, genç kadına “Hala birlikte misin?” diye soruyor.
Model olan kadın “Hayır” diyor.”Ayrıldık. Kendisini bir pilotla aldattığımı öğrenince, terk etti beni” cevabını veriyor.
-“Bahsettiğiniz isimi çok iyi tanıyorum. Zira o kişi bu uçağın kabin amiridir. Uçak havalanınca pilot kabinine elinde kahvelerle girdi. Kapıyı da arkadan kilitlemiş. Pilotlardan haber alamıyoruz. Galiba kahvelerde uyutan bir madde vardı.” Diye feryat ederken, bir anda arka koltukta oturan bir başka adam, kendisinin sözü edilen kişinin psikologu olduğunu, bir başkası, arkadaşı, bir başkası da patronu olduğunu söylüyor.
Uçağın içindeki yolcuların tümü, bir şekilde adamı tanıyor.
Üstelik hiç biri uçak biletini kendisi almamış.
Bir şekilde, hepsine aynı kişi tarafından ve değişik kanallar vasıtasıyla uçak biletleri gönderilmiş ve hepsi aynı uçakta bir şekilde özellikle toplanmış.
Olay  ortaya çıkarken, bir anda uçak sarsılmaya ve düşmeye başlıyor.
O sırada, adamın Psikoloğu, kilitli pilot kabininin kapısını yumruklayıp, bir yandan da “Ne olur bize bunu yapma. Aslında senin yaşadıklarının tek sorumlusu annen ve baban. Onların baskısı sonucu başına bunlar geldi. İnsanlarla ilişkilerinin sağlıksız sonuçlanmasının tek nedeni onlar” diye bağırdığı sırada uçak tüm hızıyla bir evin üzerine düşüyor.
Uçağın düştüğü evin bahçesinde, tam o sırada yaşlı karı-koca’nın kahvaltı yaptığı ve bu karı-koca’nın da adamın anne ve babası olduğu anlaşılıyor…
Anlayacağınız, adam hayatı kendisine zindan eden herkesi bir uçakta toplayarak, hepsinden tek seferde ve aynı anda intikamını alıyor…
***
CHP’li dostumuz anlattığı bu hikayeyi bitirir bitirmez, “hani sohbetimizin başında soruyordun ya bu işin sonu ne olur? Nereye varır?” diye soruyordun ya, hemen söyleyeyim:
İşin nereye varacağını bilmiyorum. Ne olacağını da bilmiyorum. Doğrusu artık çok umurumda da değil. Ha, bana sorarsan “ne yapmak lazım?” diye, ben tıpkı hikayede olduğu gibi, partinin tüm yöneticileri, muhalifleri ve ne kadar CHP’den geçinen seçilmiş varsa hepsini bir uçağa tıkmak gerektiğine inanıyorum. Öyle ya, onlar da bizim hayatımızı yıllardır koltuk kavgaları ve koltuk sevdaları uğruna zindan etmediler mi? Başka da bir çözüm aklıma gelmiyor” dedi.
Sözlerin tamamlanmasının ardından sohbeti tamamladık.
Hikayenin CHP ile birleşmesi bize ilginç gelmiş ve ister istemez yüzümüzde bir tebessüm oluşturmuştu.
CHP’li büyüğümüzün yüzündeki ciddiyet, başından beri olduğu gibi aynen duruyordu…

İlginizi çekebilir

ORTAK AKIL ŞART

ORTAK AKIL ŞART

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri