CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, basında belediyelere ayrılan kaynağın yüzde 30 oranında kesileceğinin tartışıldığına dikkat çekerek Yeni sistemde bakanı göremediğimizden, bakan meclise gelmediği için kendisine soramıyoruz. Öyleyse basın yoluyla soralım: Siz belediyeleri çökertmek mi istiyorsunuz? Belediye gelirlerinin yüzde 30unu kesmenin belediyeleri kapatmak anlamına geldiğini bilmiyor musunuz? dedi.
Seyit Torun, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ille tasarruf yapacaksa, halkın birinci basamak ihtiyaçlarını gören belediyeleri çökertmeye çalışacağına gitsin önce Sarayın israflarını kessin dedi.
Seyit Torun, Son dönemlerde belediyelerin yetkileri ve sorumlulukları arttı ama gelirleri aynı kaldı. Belediyelerin birçoğu bütçeden aldıkları payla hiç değilse maaş ödüyordu. Eğer böyle bir karar varsa ve karar uygulanırsa artık belediyeler maaş ödeyemez hale gelecek ve çoğu iflas edecektir. Sakın ha, böyle bir şeyi aklınızın ucundan bile geçirmeyin dedi.
BELEDİYELERİ BİR GECEDE BİTİREMEZSİNİZ
Torun, Belediyeler plan ve bütçelerini yapıp vatandaşlara söz veriyor. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, bir gecede yukarılardan gelen emirle bunu değiştiremez. Eğer Türkiye hala bir devlet ise, bunun olmayacağını kendisine hatırlatalım dedi. Torun sözlerine şöyle devam etti:
Bu plan olsa olsa Sarayın muhalif belediyeleri bitirme planıdır. Seçim öncesi kendi belediyelerine çeşitli yollarla kaynak aktaracak Saray rejimi, bizim belediyeleri çeşitli yollarla iş yapamaz hale getirmeyi planlamaktadır. Amaç yerel seçim öncesi muhalif belediyeleri çökertmektir. Çöp toplayamaz, su getiremez, yol yapamaz hale gelen belediyeler personel çıkartmak zorunda kalacaktır. Bütçenin çoğunu bitiren Saray, bu kararla Türkiyeyi yeni bir kaosa sürüklemektedir. İmar barışı adı altında kent talanına verilen ödünle toplanan parayla bedelli askerlikten elde edilecek gelir, israfı kapatmaya yetmemektedir. Türkiye kötü yönetiliyor ve kötü yönetimin faturası sürekli halka çıkarılıyor.
Yeni sistemin Türkiyenin, tüm kararlarının alınma biçimini hem hukuksuzlaştırdığını hem de merkezileştirdiğini savunan Torun, bu durum finansal kaynakların, vasıflı insan kaynağının, bilginin ve stratejik kararların Sarayda toplanmasına ve yerelden uzaklaşmasına yol açıyor. Ülke birikimi değersizleştiriliyor. Zaten beldelerin kapanması ve bazı belediyelere kayyum atanmasıyla yerel demokrasiden uzaklaşmıştık. Bu plan doğruysa şimdi birçok belediye de pratikte kapanmış olacak. En önemlisi Saray hükümetinin böyle bir kararı nasıl ve hangi cüretle aldığını bilmeye hakkımız var dedi.
YEREL YÖNETİMLERİ GÜÇLENDİRECEĞİZ
Yerel Yönetimlerden Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, parti olarak yerel yönetimlerin gelirlerinin artmasını ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesini savunduklarını hatırlattı ve sözlerini şöyle sürdürdü:
AKPnin Yerel Yönetimlere bakışı bellidir. Köyleri ve belde belediyelerini kapatmaları, il özel idarelerini kaldırmaları, seçmenlerin yarısına hizmet sunan belediye başkanlarını ya istifa ettirmeleri ya da kayyum atamaları millet iradesine verdikleri önemi göstermektedir.
Şimdi de yerel seçimden önce belediyelere aktarılacak payları kısmayı gündeme alarak onları hizmet göremez hale getirmeyi amaçlamaktadırlar. Rastlantıya bakın ki tam da aynı dönemde kamu idarelerinden 100 günde bitirebilecekleri vizyon projeler toplamaya başlıyorlar. Bu oyunun farkındayız. Yerel idareleri iş göremez hale getirip kendilerini kurtarıcı gibi sunma planlarını en başından bozacağız.
Buradan tüm belediye başkanlarımıza parti ayrımı gözetmeden çağrı yapıyorum: Bu oyunu hep birlikte bozalım, yerel demokrasiye sahip çıkalım, halka sahip çıkalım. Sizler halkla yüz yüze geliyorsunuz, sizler halkın sorunlarını ve çözümlerini en iyi bilenlersiniz. İşlerin Sarayın penceresinden göründüğü gibi olmadığını en iyi sizler biliyorsunuz. Verdiğiniz sözleri tutun ve projelerinizi bitirin
Torun ayrıca, OHAL döneminde belediye başkanlarının yurtdışına çıkışlarının İçişleri Bakanının iznine bağlı olduğunu hatırlatarak, OHAL kalkmasına rağmen bu konuda yeni düzenleme yapılmadı. Bu da güya tasarruf tedbirleri çerçevesinde düşünülüyor ama tamamen siyasi bir tasarruftur dedi.