“Ordu İnsan ve çevre dostu, estetik ve modern bir marka şehir oluyor” sözleri ile binlerce Ordulu hemşerisinin karşısına çıkan Büyükşehir Belediye başkanı Enver Yılmaz’ın “bugün hizmete açacağımız projeler için o gün aldığımız kararı bugün alabilirmiydim inanın bende bilmiyorum” diyerek seçim öncesi vaatleri arasında bulunmayan bu projelerin Büyükşehir belediyesine çok özel ödül getirdiğini söylerken gözlerinin içi gülüyordu.

Başkan Yılmaz’ı 2 gün önce makamında ziyaret ettiğimde biraz yorgun olmasına rağmen keyifli gördüm.Şimdi nereden anladın diye sormayın 25 yıla yakın bir dostluk insana çok şeyler öğretiyor.Başkan Yılmaz’ın hakkında yorum yaparken onu çok iyi tanımak hatta bakışlarından neler söyleyeceğini anlamak gerek. Onun lügatında “pes” etmek yoktur bir karar aldığı zaman onu şartlar ne olursa olsun yapacaktır bu projelerde de öyle oldu.

Şimdi eyri oturup doğru konuşalım yiğidin hakkını yiğide teslim edelim.

30 Mart 2014 tarihinden bugüne kadar 19 ilçesiyle bütünleşen Ordu’ya yapılan hizmetlere imza atacak başka bir siyasetçi tanırmısınız diye sorarsanız samimi olarak söylüyorum kısa ve net olarak HAYIR derim.

Sormak isterim sizlere, 2014 ve öncesi Ordu ile bugünün Ordusu arasında bir eleştiride bulunalım dersem neler söyleriz.Başkan Yılmaz’ın Çarşamba günü gerçekleşen açılışta konuştuğu gibi,” Ordu İnsan ve çevre dostu, estetik ve modern bir marka şehir oluyor” sözlerinin altına imza atarız değil mi,atarız elbette…

Peki ya, Köprübaşı meydan projesine ne demeliyiz..

Yaşamının çok önemli bölümlerinin geçtiği Köprübaşının geçmişini en iyi bilenlerden biri olarak bugünkü gerçekleşen projenin Ordu’nun sadece MEGA değil ALTIN Projesi olur.

Köprübaşı projesi denilince aklıma geçmişten bir anı geldi anlatayım. Rahmetli Kazım Türkmen Belediye Başkanı seçilmiş seçim vaatleri arasında yer alan etrafına pis koku yayan ve şikayetlere maruz kalan Bülbül deresi projesi için sayıları 3-5’i geçmeyen biz basın mensuplarını köprübaşına götürerek “sizlere öyle bir proje hazırlatıyorum ki gelecekte bu derede balık tutarak birlikte ızgara yapıp yiyeceğiz” demişti. O gün verdiği sözü bir türlü gerçekleştirememişti hatta ben zaman zaman takılırdım başkanım bir Bülbül deresi balığı yiyemedik diye oda gözlerimin içine bakarak “sana Mıdı’da balık ısmarlayacağım” derdi.Bu vesileyle rahmetli Kazım Türkmen’i  bir kez daha rahmetle anıyorum.. Sonra Fikret Türkyılmaz ve Seyit Torun Bülbül deresi ve köprübaşına proje hazırladılar ama ikisi de yaşıyor onun için çok rahat yazıyorum bu projeleri beceremediler hatta Seyit Torun dereye akan pislikleri bile kesemedi.

Ama şimdi gördüğümüz tablo bizlsri bu konuda ne kadar geri kaldığımızı gösteriyordu demek ki istenilince ve cesur karar alınınca projeler söylemde değil icraatte buluşuyormuş.

Sayın valimiz Seddar Yavuz’un konuşmasında verdiği  Ordu değer, her geçen gün artan yaşanacak bir kent oluyor mesajını kulak ardı etmeyelim.

Şimdi sözü Ordulu olduğu için gurur duyduğumuz sanatçımız Gülşen’in konser esnasında binlerce hemşerisinin karşısında sunucu arkadaşın kulağına yaptığı samimi bir uyarı için hiçte yakışık olmayan sözlerini kınadığımı belirtmeye getirdim.

Sadece güzel bir güne hoş olmayan sözlerin sığması bizleri üzdü GÜLŞEN’e asla yakışmadı.

Gülşen ne kadar bizler için önemli sanatçı ise işini özveri ile yapan Seyfettin Kızıl’da bizler için art niyeti olmayan gönül dostudur.

Başkan Enver Yılmaz’a anlık kararları ile projelerini gerçekleştirmesiyle  “CESUR ADAM” yakıştırmasına yakıştırdık…

Allah’ım Ordu için taş üstüne taş koyanlardan razı olsun.