Cumartesi günü iftar sonrası esnaf bir arkadaşımın daveti üzerine işyerine sohbete davetliydim,  Çay bahane maksat  dostları ziyaret etmekti. Çaylar söylendi ve kısa bir hoş beş derken siyasete girildi. Ne olacaktı bu Türkiye’nin hali. Sohbet beni sarmayınca sağı solu annaklamaya başladım maksadım konuyu değiştirmekti, o esnada  duvarda asılı bir takvim dikkatimi çekti.

2018 Yılı (…..)Takvimi. Boşluk bıraktığım yerde bir cemaatin ismi yazıyordu. İş yeri sahibine sordum. Ama o fark etmedi benim takvimi gördüğümü.
“Yetmez mi çektiklerimiz?” diye sordum. Şaşkın şaşkın bakarak cevap verdi.
“Noldu be abi” dedi.
“Bu cemaatlerden çektiğimiz yetmedi mi kardeşim” dedim. Nedir bu cemaat merakı dedim. Sonra bir baktım ki 3 aydır duvarda asılı takvimin farkında bile değil. Cemaat mensubu birisi gelip takvimi asmış ve gitmiş.

Din önderlerinin yapılanması ile cemaatler ortaya çıkıyor. Bu şekilde yaptırdıkları takvim, saat, anahtarlık vb objelerle beyinlerde yer oluşturuyorlar. Bir çeşit algı yani. Sonra bu cemaatleri ulusal ve uluslararası düşmanlar ele geçiriyor. Daha sonra sürekli güçleniyorlar. Hoşgörüden uzaklaşıyorlar. Kendilerinden olmayanlara zulüm bile yapıyorlar. Bunu yaparken de ötekileştiriyorlar. Karalıyorlar ve hatta iftira atıyorlar. Sonra da kendilerine katılanlara dini öğrettiklerini iddia ediyorlar.

Din öğrenmek için illa ki cemaatlere ihtiyaç yoktur. İslam dininin kılavuzu Kuran-ı Kerim’dir. Peygamber efendimize gelen ilk vahiy “oku” olmuştur. Okuyarak dinimizi en iyi şekilde öğrenebiliriz. Cemaatler bir süre sonra kontrolden çıkabilir. Devleti yıkmak için kullanılabilir. Toplumu ayrıştırabilir.

Günümüzde birçok cemaat var. Hepsinin ayrı ayrı işleyişi ve kuralları var. Bu cemaatler iyi kontrol edilmeli. Aksi takdirde 2013 yılından bu yana yaşadığımız sorunları daha sonra da yaşarız. Gizli servisler din adamlarımızı ele geçirdiğinde toplumun manevi duygularını ele geçirmiş oluyor. Sonra da Allah rızası için insanları öldürdük, kafirleri Yok ettik diyen bir güruh ortaya çıkar. Dinimizde kullar birbirlerinin kafir olup olmadığına karar veremez. Masum insanları öldürmek Müslümanlık değildir. Caniliktir. Cemaatlerden çektiğimiz yetmez mi?

Bu kadar iyi niyetli olmayalım. Düşmanlarımızı iyi tanırsak kendimizi korumamız da kolay olur. Din Allah ile kul arasındadır. İnançları nedeniyle kimseyi eleştiremeyiz. Devlet imkanları dağıtılırken adaletli olmak zorundayız. Hiç bir zaman adaleti elden bırakamayız. Din işlerini devlet işlerinden her zaman ayrı tutmak zorundayız. Ancak bu şekilde gelişiriz.