Ana Sayfa Yazarlar 6.04.2018 310 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

İsterdim ki

Mübarek üç ayların içindeyiz ve bugün günlerden Cuma..
Sabah işyerime geldim, çayımı yudumlayıp gazeteleri okurken birden Ulusal gazetelerin birinde kısa bir yazı gözüme ilişti, okudum sonra bir anda geçmişe doğru dalmışım…
Her geçen gün sevgisiz kavgaya hazır bir toplum haline geldiğimizi düşündüm.
Oysa bizlerin çocukluk yıllarında her yer sevgi tohumu ile ekilmiş sevgi ağaçlarının dalları saygı meyvesi ile dolmuştu.
Oysa içimden mırıldanmaya başladım;
Kavgayı, bir yaprağın üzerine yazmak isterdim sonbahar gelince yapraklar kurusun diye…
Öfkeyi, bir bulutun üzerine yazmak isterdim; yağmur yağsın bulut yok olsun diye Nefreti, karların üzerine yazmak isterdim; güneş açsın karlar erisin diye…
Dostluğu ve sevgiyi, yeni doğmuş bebeklerin yüreğine yazmak isterdim;
Onlar büyüsün, bütün dünyayı sarsın diye…
Hayal etmek bile güzel değil mi?
Sahi biz neden bu kadar sevgisiz kavgacı dedikoduyu günlük hayatımıza sokan bir insan topluluğu olduk.
Bize ne oldu?
Biz paylaşmasını seven komşusu aç iken tok yatmayan acılarında acıyı hisseden mutluluklarını paylaşan bir insan topluluğu iken bir anda kurumuş ağaça dönerek üretmeyen  hazırcı günü kurtarmaya çalışan menfaatini düşünen bananeci vurdum duymaz olduk!
Karar verdim bu hafta sonu bu konu üzerinde derin bir çalışma yaparak önümüzdeki günlerde bu soruların cevaplarını paylaşacağım..
Cumamız Mübarek yüreğimizde sevgi ve merhametin eksilmediği yaşamlarda birlikte olmak ümidiyle sağlıcakla kalın…

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri