Ana Sayfa Ordu Haber 17 Ocak 2018 177 Görüntüleme

ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLERİMİZ BAŞTACIMIZ DİYEN YAVUZ:ONLARA ÖVÜNÇ MADALYASI VE BERATLARI AZDIR  

Cumhurbaşkanlığımızca “Devlet Övünç Madalyası ve Berat” verilmesine karar verilen şehit yakınlarımıza ve gazilerimize, Devlet Övünç Madalyası ve Berat’ları, düzenlenen törenle tevcih edildi.

Cumhurbaşkanlığımızca “Devlet Övünç Madalyası ve Berat” verilmesine karar verilen şehit yakınlarımıza ve gazilerimize, Devlet Övünç Madalyası ve Berat’ları, düzenlenen törenle tevcih edildi.
Ordu Valiliği toplantı salonunda düzenlenen törenle, Siirt ilinde şehit düşen Yalçın Yamaner, 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünde Ankara Gölbaşı’nda şehit düşen Birol Yavuz, Suriye’nin El Bab kentinde şehit olan Kerem Çalışkancı, Mardin ilinde şehit olan Yunus Kaymak, Afyonkarahisar ilinde şehit olan Cüneyt Akkuş’un ailelerine, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında gazi olan Muhammet Ali Gürsoy, İsa Tokatlı, Dursun Cuni’ye “Devlet Övünç Madalyası ve Berat Tevcihi” takdim edildi.
Törene Vali Seddar Yavuz, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, Vali Yardımcıları Adem Öztürk, Bayram Gale, Turgut Subaşı, İl Emniyet Müdürü Mehmet Erduğan, İl Jandarma Komutanı Albay Tolunay Başer, Altınordu Kaymakamı Niyazi Erten, Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, Ünye Kaymakamı Ümit Hüseyin Güney, Fatsa Kaymakamı Mehmet Yapıcı, daire müdürleri, şehit aileleri ve gaziler katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan törende bir konuşma yapan Vali Seddar Yavuz, “Bugün burada vatanımız için bayrağımız için devletimizin bağımsızlığı için toprağa düşmüş aziz şehitlerimizin bir kez daha saygımızı hürmetimizi ifade etmek ve kıymetli ailelerinin yanında olduğunu ifade etmek üzere bir arada bulunuyoruz” dedi.
Devleti ve milleti temsil eden Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan adına devlet övünç madalyalarını takdim edeceklerini hatırlatan Vali Seddar Yavuz, şehitlerin, anne, baba, eş ve çocuklarını şereflendirirken aynı zamanda devleti de şereflendirdiklerini söyledi.
Vali Yavuz, “Sayın Cumhurbaşkanımızın emir ve talimatlarıyla bugün bana tevdi edilen bu görevi, ilimizin değerli yöneticileriyle birlikte yerine getiriyoruz. Bir kez daha sizlere minnet ve şükran borçluyuz. Sizlerin eşleri, evlatları şehit olurken hem sizleri, hem de bizleri onurlandırmıştır, şereflendirmiştir. Allah hepimize ölürken utanmamayı, öldükten sonra da Allah’ın huzurunda utanmamayı nasip etsin. O yüzden ne mutlu ki eşleriniz, evlatlarınız şehadete koşarken, evlatlarını, eşlerini, anne babalarını, aziz milletimizi onurlandırmış ve şereflendirmişlerdir. Rabbim onların derecelerini artırsın şehadetlerini kabul etsin ve inşallah sizleri de cennetinde buluştursun” diye konuştu.
Türk Milletinin her zaman söz konusu ilahi kelimetullah, vatan ve bayrak olduğunda ölüme adeta gül bahçesine girer gibi koşarak, şehadeti ölümlerin en güzeli olarak gördüğünü ifade eden Vali Yavuz sözlerini şöyle sürdürdü: “1071’de başlayan kıyamımız ve dirilişimiz, bize bir Anadolu Selçuklu, bir Osmanlı ve bir Türkiye Cumhuriyeti devleti bahşetmiştir. Bu kıyam ve diriliş, ilahi Kelimetullah peşinde koşan bir milletin ve İslam’ı dünyanın her bir noktasına yayma ve âleme nizam verme adalet, hak, hukuk arayışı ile devam etmiştir. Bu millet her zaman söz konusu olan ilahi Kelimetullah olduğunda, vatan olduğunda, bayrak olduğunda adeta ölüme gül bahçesine girer gibi koşmuş, göğsünü mermilere toplara siper etmiş ve şehadeti ölümlerin en güzel olarak görmüştür. Çünkü bilir ki Müslüman, şehitler ölmez. Bunun delili de Kur’an-ı Kerim’de Allah-u Teâlâ, ‘Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, bilakis onlar diridirler siz onu bilemezsiniz’ buyuruyor. İşte Kur’an-ı Kerim’deki bu emri en iyi anlayan, şüphesiz dünya üzerindeki millet, Aziz Türk Milletidir. İşte bu anlayışı en iyi benimseyen milletimiz de, bin yıldır İslam medeniyetinin lideri olmuştur. Bunun bedelini devletimiz de her daim ödemiştir. Ödemeye devam edecektir. Gördüğünüz gibi yüzyıllık planlarını tekrar hayata geçirmek isteyen küresel güçler, Türkiye’yi her anlamda kuşatmış ve bugün de maalesef sınırlarımıza yakın bir bölgede bir terör devleti kurma teşebbüsüne girmişlerdir. Fakat bilinmelidir ki, bu millet hiçbir zaman uşak olmamıştır. Hiç kimsenin egemenliği altında yaşamamıştır. Bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne kasteden hainlere gerekli dersi vermiştir. Bugün de inşallah Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın önderliğinde hak ettikleri cezaya yine çarptıracağız.”
Törende, hendek operasyonları kapsamında görev yaptığı Siirt ilinde hücre evi baskınında 15.01.2016 tarihinde şehit düşen Yalçın Yamaner’in kızları Begüm Erva ve Betül Esma Yamaner’e, 15 Temmuz 2016 Darbe Teşebbüsünde Ankara Gölbaşı’nda bulunan Özel Harekat Daire Başkanlığı’na yapılan saldırı sonucu şehit düşen Birol Yavuz’un kızları Cemre Nur ve Kübra Yavuz’a, Suriye’nin El-Bab kentinde DAEŞ’in havan saldırısı sonucu 25.01.2017 tarihinde şehit düşen Kerem Çalışkancı’nın babası Ahmet Ali Çalışkancı’ya, Mardin ilinde terör örgütü PKK tarafından el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu 14.10.2016 tarihinde şehit olan Yunus Kaymak’ın babası Cemil Kaymak’a, Afyonkarahisar ilinde askeri mühimmat deposunda meydana gelen patlama sonucu 05.09.2012 tarihinde şehit düşen Cüneyt Akkuş’un oğulları Hasan Mert ve Enver Efe Akkuş’a, 15 Temmuz 2016 tarihinde Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından gerçekleştirilen darbe girişimi sırasında gazi olan Muhammet Ali Gürsoy, İsa Tokatlı ve Dursun Cuni’ye “Devlet Övünç Madalyası ve Beratı”, Vali Seddar Yavuz  tarafından takdim edildi.Tören, şehitlerin ruhuna ithafen okunan Kur’an-ı Kerim tilaveti ile sona erdi.

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri