Sarıkamış Harekatında şehit düşen Mehmetçikler, Ordu’da düzenlenen törenlerle anıldı.“Gençlik Şühedanın İzinde” sloganıyla, Ordu Valiliği Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünce organize edilen iki ayrı programla Sarıkamış Şehitleri yad edildi.4 Ocak 2017 tarihinde Kabadüz ilçesine bağlı Çambaşı Yaylasında gerçekleştirilen ‘Sarıkamış Şehitleri Anısına Saygı Nöbeti’ programından sonra bugün de Fatsa ilçesinde Sarıkamış Şehitlerini Anma ve Saygı Yürüyüşü programı yapıldı.Fatsa Hükümet Konağı önündeki 15 Temmuz Özgürlük Meydanı’nda düzenlenen Sarıkamış Şehitlerini Anma ve saygı Yürüyüşü programına, Vali Seddar Yavuz, AK Parti Ordu Milletvekili Ergün Taşçı, Ordu Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ahmet Çoruh, Fatsa Kaymakamı Mehmet Yapıcı, Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, İl Jandarma Komutanı Albay Tolunay Başer, İl Müftüsü Mürsel Öztürk, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Mustafa Genç, protokol mensupları, siyasi parti ve STK temsilcileri, askerler, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda, Fatsa Orta Büyük Camii İmam Hatibi Ahmet Özay, Kur’an-ı Kerim tilavetinde bulundu.
“BU AZİZ VATANDA HÜR VE BAĞIMSIZ YAŞAMANIN BEDELİNİ BİN YILDIR ÖDÜYORUZ”
İl Müftüsü Mürsel Öztürk tarafından yapılan duanın ardından bir konuşma yapan Vali Seddar Yavuz, “Her bir karış toprağı şehit kanları ile sulanmış bu aziz vatanda, hür ve bağımsız yaşamanın bedelini bin yıldır ödüyoruz ve ödemeye de devam edeceğiz. 1071’de başlayan kıyam ve diriliş, bize bir Anadolu Selçuklu, bir Osmanlı ve bir Türkiye cumhuriyeti devleti bağışlamıştır. Dahası ilahi kelimetullahı Balkanlara, Avrupa’ya ve dünyanın en ücra köşelerine kadar taşıma fırsatını bahşetmiştir. Yüce Türk Milleti Allah’ın ipine sımsıkı sarılmış ve bu yolda can vermiştir. Söz konusu olan vatan, bayrak, din olduğunda, şehadete gül bahçesine girercesine koşmuştur. İşte Sarıkamış’ta bunlardan bir tanesidir” dedi.
“ECDADIMIZA HÜRMET VE SAYGIDA KUSUR ETMEMELİYİZ”
Türk tarihinin doğru öğrenilmesi ve doğru öğretilmesi gerektiğine vurgu yapan Vali Yavuz, “İşgal altındaki topraklarımızı tekrar kazanmak için o gün ordumuz sefere çıkmış, fakat zafer nasip olmamıştır. İnsanlar sırf başarısız oldu diye hain değildiler. Yeteneklerini, bilgilerini sorgulayabiliriz. Yeterli olmadıklarını düşünebiliriz. Ama asla onlara hain diyemeyiz. O yüzden tarihimizi doğru öğrenmeliyiz. Ecdadımıza hürmet ve saygıda kusur etmemeliyiz. Nitekim bugün arkasından konuştuğumuz insanlar, evlendiğinde zifaf gecesine girmeden cepheye girmiş bir komutandan bahsediyoruz. Eğer bugün başarılı olsalardı, başka türlü anılacak ve başka türlü anlatılacaktı. İnsanlara biz gölge düşüremeyiz. O yüzden bizim inancımıza ve anlayışımıza göre; sefere çıkmak bizim görevimiz, ama zaferin Allah’ın olduğunu hepimiz bilmeliyiz. İşte Sarıkamış Harekatı da bunlardan bir tanesidir. O gün sefere çıkan Türk Ordusu’nun şerefli neferleri, Allah’a ve onun Resulüne kavuşmuştur ve emeline ulaşmıştır. Ama dünyalık hedefini gerçekleştirememiş, işgal altındaki topraklarımızı kurtaramamıştır. İşte bu şuurla yine buradayız” diye konuştu.
“AY YILDIZLI BAYRAĞIN ETRAFINDA KENETLENMEYİ VE BU VATANI KORUMAYI BAŞARMALIYIZ”
Türkiye’nin, küresel güçler tarafından bir kuşatma altında olduğuna dikkat çeken Vali Yavuz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugün, yüzyıllar önce planlanan ve gerçekleştirilemeyen hadiseleri tekrar gerçekleştirmek üzere yedi düvel Türkiye’yi kuşatmaktadır. Ve bu kuşatma daha acımasız bir şekilde devam etmektedir. Bugün, sevdası Türkiye olan herkesin bir ve beraber olması gereken bir süreçten geçiyoruz. İdeolojilerimizi, siyasi düşüncelerimizi bir kenara bırakıp,  ay yıldızlı bayrağımızın etrafında kenetlenmeyi ve bu vatanı korumayı mutlaka başarmalıyız. Dün Abdülhamit’e söylenenler, bugün de söyleniyor. Dün Türk Ordusu’na söylenenler, merak etmeyin bugün de söyleniyor. Hedefleri, amaçları aynıdır. Balkan Savaşlarından ders almalıyız. ‘Enver kazanmasın, Bulgarlar kazansın’ diyen anlayış, çok tehlikeli ve sıkıntılı bir anlayıştır. İşte Balkan Savaşları tarihimizdeki en büyük acılarımızdan bir tanesidir. Bugün artık tarihten ders almak, bir ve beraber olmak, 80 milyon vatandaşın, Aziz Milletimizin el ele, gönül gönüle yola çıkması gerekir. O yüzden her türlü ayrımcılığın, her türlü nifakın, mutlak suretle önüne geçmeliyiz, bir ve beraber olmalıyız. Bu vesile ile, bu vatanın, ebedi Türk yurdu olarak kalmasını borçlu olduğumuz Aziz Şehitlerimize, kahraman gazilerimize bir kez daha minnet ve şükran duygularımı ifade ediyor, Allah rahmet eylesin diyorum. Hayatta olan gazilerimize huzurlu bir yaşam diliyorum. Buraya kadar gelerek, şühedaya vefa gösteren herkese de teşekkür ediyorum.”Konuşmanın ardından, protokol mensupları, siyasi parti ve STK temsilcileri, askerler, öğrenciler ve vatandaşlardan oluşan kortej, 15 Temmuz Özgürlük Meydanı’ndan başlayan Saygı Yürüyüşünü, Fatsa ilçe merkezinden geçerek, Atatürk Parkı’nda bulunan anfi tiyatro alanında tamamladı.