Ana Sayfa Yazarlar 27.11.2017 536 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

Geçmişle Barışmak..

Bazen kendimizi geçmişe takılı buluyoruz ya işte o zaman neleri kaybettiğimiizn farkına varıyoruz. İnsan kuş misali derler.. Bugün sizlere geçmişle küs kalmamak için bir hikaye paylaşacağım.
Kartal,kuş türleri içinde en uzun yaşayanıdır.70 yıla kadar yaşayan  kartallar vardır. Ancak bu yaşa ulaşmak için, 40 yaşındayken çok ciddi ve  zor bir karar vermek zorundadır. Kartalın yaşı 40′a vardığında pençeleri  sertleşir, esnekliğini yitirir ve bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp tutamaz duruma  gelir. Gagası uzar ve göğsüne doğru kıvrılır. Kanatları yaşlanır ve ağırlaşır. Tüyleri kartlaşır ve kalınlaşır. Artık kartalın uçması iyice  zorlaşmıştır. Dolayısıyla kartal burada iki seçimden birini yapmak zorundadır:
– Ya ölümü seçecektir,
– Ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir.
Bu yeniden doğuş süreci 150 gün kadar sürecektir.
Bu yönde karar verirse kartal bir dağın tepesine uçar ve orada bir kaya
duvarda, artık uçmasına gerek olmayan bir yerde, yuvasında kalır. Bu uygun
yeri bulduktan sonra kartal gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar.
En sonunda kartalın gagası yerinden sökülür ve düşer. Kartal bir süre yeni
gagasının çıkmasını bekler. Gagası çıktıktan sonra bu yeni gaga ile
pençelerini yerinden söker çıkarır. Yeni pençeleri çıkınca kartal bu kez
eski kartlaşmış tüylerini yolmaya başlar. 5 ay sonra kartal, kendisine 20
yıl veya daha uzun süreli bir yaşam bağışlayan meşhur yeniden doğuş
uçuşunu yapmaya hazır duruma gelir.
Kendi yaşamımızda sık sık bir yeniden doğuş süreci yaşamak zorunda kalırız.
Zafer uçuşunu sürdürmek için, bize acı veren eski
alışkanlıklarımızdan, geleneklerimizden ve anılarımızdan kurtulmak zorundayız.
Ancak geçmişin gereksiz safrasından kurtulduğumuzda, deneyimlerimizin yeniden doğuşumuzun getireceği olağanüstü sonuçlarından tam olarak yararlanabiliriz…

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri