Ana Sayfa Yazarlar 21.11.2017 460 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

Ordu’yu Sevmek…

Ordu Büyükşehir olduktan sonra Belediyelerin AK Parti tarafından  yönetilmeye başlamasıyla şehir yaşantısı  ile ilgili o kadar  farklı yorumlar yapılmıştı ki duyduğumuzda  bizler hayret  içinde kalmıştık. Büyükşehir Belediyesi ve Altınordu Belediyesi AK Partili kadrolar tarafından yönetileceğini duyan bazı biçareler kendi yazdıkalrı asılsız senaryolar ile vatandaşları adeta AK Partili Belediyeler karşı kışkırtmak istemişlerdi  ama aklı selim birbirini tanıyan bilen vatandaşlar bu senaryoları yutmadı yemedi çünkü ORDU sadece Karadeniz’in değil Türkiye’nin Özgür yaşanabilen en güzle şehirlerinden bir tanesiydi.
Büyükşehir Belediye başkanı Enver Yılmaz idaresindeki Büyükşehir Belediyesinin önceliği Ordu’yu geleceğe taşımak vatandaşların  siyasi kimliklerine bakmadan hakettikleri gibi özgür yaşamalarını sağlamaktı.
Büyükşehir Belediye Başkanı ve ekibi olsun Altınordu belediye başkanı Engin tekintaş ve ekibi olsu diğer ilçe belediye başkanlarının göreve seçilmelerinin ardından geçen 3 yılı aşkın zaman içinde tek bir gayeleri vardı Ordu’yu sorunsuz bir şehir  yapmak..
Çünkü, Çözüme kavuşmakta olan bir dolu soruna rağmen, Gurbetteki Ordulu olsun Ordu’da yaşayan Ordulu olsun Ordu’yu ölesiye sevmesinin asıl nedeni budur işte…
Yani…
Ordu’nun yaşanabilir, özgür kent olmasıdır.
Ordu coğrafya olarak küçük ama yaşanması en güzel şehirdir.
Bu şehir; İki kadeh rakı içen ile iki rekât namaz kılanın, bir şekilde yolu kesiştiğinde iki çift laf edebildiği sosyal yaşamı ve maneviyatı yüksek bir şehirdir.
Şehirde yaşayanlar şehrin özgür yönetiminden güç alıp, birbirlerinin özgürlüğüne asla müdahale etmeyi aklından geçirmemesidir.
Bu şehirde ;Dini vecibelerini tam anlamıyla yerine getirdiğini bildiğiniz birinin, içki masasında ki arkadaşlarının yanında içmiyor olsa da oturabilmesidir örneğin…
11 ay boyunca ayık görmediğiniz birinin, Ramazan ayı boyunca oruç tuttuğunun yadırganmamasıdır.
İçki içene de, camiye gitmeyene de aynı şablon çerçevesinde bakılır çoğu şehirde.
Samimiyet falan da “hak getire” dir.
O yüzden…
Artık kimse çıkıp da “Bu şehrin neresini seviyorsunuz? Bu şehirden daha güzel ve düzenli şehirler var. Gidip bir bakın oralara “ diye sürekli okudukları martavallara bir son vermeli.
Çünkü…
Sözünü ettiğimiz kent özgürlüğü konusunda hiçbiri Ordu’nun tırnağı dahi olamaz.
Sonuç olarak…
Bu şehir bir terazi olsa, bir kefesine burada saymakla bitiremeyeceğimiz sorunları koyalım. Diğer kefeye de bu şehrin başta özgürlük olan hassasiyetlerini…Hangi taraf ağır gelir biliyor musunuz? Bize göre kesinlikle şehrin ve şehirde yaşayanların sahip olduğu özgürlüğü gelir.
Ve bu şehir, çöüzlmekte olan sayısız sorunu olmasına rağmen, sahip olduğu bu özgürlüğü asla kaybetmek istemez.

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri