Kabadüz’de eğitimcilerle toplantı yapan ve okul müdürlerine de bazı tavsiyelerde bulunan Vali Seddar Yavuz, “Öğretmenlerinize kaba davranmayın. Öğretmenine kötü davranan bir okul müdürü ile ben çalışmam.” dedi.
Vali Seddar Yavuz, Kabadüz ilçesine gerçekleştirdiği ziyaret, inceleme ve temaslar kapsamında ilçe müdürleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, okul müdürleri, öğretmenler ve muhtarlarla düzenlenen toplantıda bir araya geldi.
Vali Seddar Yavuz, düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, “Vatandaşla daha fazla kucaklaşma, daha fazla buluşma ve vatandaşlarımızın dertlerine, sorunlarına daha fazla çare olmak gibi bir yükümlülüğümüz olduğunu söylemek isterim. Türkiye’nin önünde çok büyük riskler ve sıkıntılar var. Bu riskleri, sıkıntıları, sorunları ancak birlik ve beraberlik ruhu içerisinde aşabiliriz. Siyasi görüşümüz, düşüncemiz, ideolojimiz, önceliğimiz, tercihimiz, her ne olursa olsun, böyle zamanlarda bizim biraz daha birbirimize yaklaşmamız gerekir” dedi.
“İdeolojinizi Sınıflara Taşımayın”
Toplantıda, öğretmenlere de seslenen Vali Yavuz, “Sizlerden istirhamım, çok iyi bilmediğiniz siyasi konularda, eksik bilgilerle, öğrencileri yönlendirmeyin. İdeolojinizi sınıflara taşımayın. Siyasi görüşünüzü, ideolojinizi, lütfen çocuklarımızdan uzak tutun. Onlar, önce fikir sahibi olsunlar, sonra ideoloji sahibi olurlar. Cemil Meriç’in dediği gibi fikir sahibi olmadan ideoloji sahibi olanlar, deli gömleği giymiş olur. Fikir sahibi olmadan ideoloji sahibi olanlar, taraftar olur, holigan olur. Bizim, holigana da, taraftara da ihtiyacımız yok. Bizim, düşünen, sorgulayan insanlara ihtiyacımız var. Düşünen, sorgulayan, aklını kullanan, vicdanının sesini dinleyen bir nesille biz yolumuza devam etmek istiyoruz” diyerek, öğretmenlere bazı tavsiyelerde bulundu.
“İnsan Davranışlarında Olumlu Değişiklikler Meydana Getirebilecek Yaklaşımı Ortaya Koymamız Gerekiyor”
Okul öncesi eğitimin önemine de vurgu yapan Vali Yavuz, “Eğitimi, insan davranışlarındaki olumlu değişiklik olarak tanımlıyorum. Teşekkür etmeyen, özür dilemeyen insanların eğitimli olduğunu düşünmek, olsa olsa herhalde cehalet olur. Bilgi yüklemek, öğretmek ve eğitmek arasında temel bir fark var. İnsanlar çok şey bilebilir. Ancak, hiçbir şey hayatına yansımıyorsa o zaman boşa uğraşıyoruz demektir. İnsan davranışlarında olumlu değişiklikler meydana getirebilecek bir yaklaşımı ortaya koymamız gerekiyor. Bunu sadece öğretmenlerden, eğitim sisteminden beklemenin doğru olmadığını da hepimiz biliyoruz. Çocuk 8 saat okulda kalırsa geri kalan 16 saatini ailesi ve sokakta geçiriyor. Yani toplumun içinde geçiriyor. Elbette eğitimcilerin tutum ve davranışlarının bunu değiştirmede çok önemli bir rolü bulunuyor. İnsani tarafımızı ön plana çıkarmamız gerekiyor” dedi.
“Öğretmen Sınıfa Morali Yüksek Girecek”
Konuşmasında okul müdürlerine de bazı tavsiyelerde bulunan Vali Yavuz, “Öğretmenlerinize kaba davranmayın. Öğretmenine kötü davranan bir okul müdürü ile ben çalışmam. Öğretmenlerinize iyi davranacak, motive edecek, sorunlarıyla ilgileneceksiniz. Maalesef gördüğüm en büyük sorunlarından bir tanesi, yukarı çıkan aşağıyı eziyor. Öğretmen sınıfa morali yüksek girecek. Öğretmen arkadaşlarımız da görev ve sorumluluklarını bilecek ve kendini geliştirecek. Benim öğretmenim, benim il müdürüm seviyesindedir. Öğretmen arkadaşlarımıza lütfen hürmet gösterin. Bunu kaymakamımız da takip etsin. Öğretmen arkadaşlarımızın moralleri yüksek olsun ve çocuklarımızın yetişmesine konsantre bir şekilde hizmet etme noktasında gayret gösterilsin. Okul müdürlerimiz ve ilçe milli eğitim müdürlerimiz, veli memnuniyetini ölçecekler. Velilerimizle sık sık bir araya gelecekler. Çünkü, bizim beşeri sermayemiz çocuklarımız. Kime emanet ediyoruz bu çocukları size. Peki, veli verilen eğitimden memnun mu? Mutlu mu? Bunu sorgulamamız gerekir. Daha çok gayret sarf etmeliyiz. Yardıma muhtaç olan çocukların her türlü ihtiyaçları karşılanıyor. Bu konuda bir kez daha hatırlatayım ki, öğretmen arkadaşlarımız, okul müdürlerimiz, muhtarlarımız, bu konuya duyarlılık gösterecek ve hiçbir şekilde bir çocuğumuz mağdur edilmeyecek. Ordu il sınırlarında bütün çocukların ihtiyaçları karşılanacak. Ekonomik durumu yetersiz olan bütün çocuklara elimiz dokunacak, her türlü ihtiyaçlarını karşılayacağız” diye konuştu.
“Devlet Şevkat Göstermiyorsa, Otorite Göstermesinin Anlamı Yoktur”
Ekonomik yoksunluk içinde bulunan vatandaşların tespiti noktasında mahalle muhtarlarının azami gayret göstermesini de isteyen Vali Seddar Yavuz, “Bu konuda kayırmacı değil, gerçek fakirlerin bize ulaşmasını sağlayacaksınız. Her gün vakfın kapısına gelen değil, edebinden, hayasından utanan ve yardım isteyemeyen insanların bizimle buluşturulmasını istiyorum. Bütün kaymakamlarımız, engelli, yaşlı, şehit aileleri ile ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızı ziyaret ederek, her hafta bana bildiriyorlar. Devlet budur. Devlet şefkat göstermiyorsa, otorite göstermesinin anlamı yoktur. Otoriteyi biz fakir fukaraya değil, bayrağa göz diken haine, terör faaliyetlerinde bulunan alçaklara, çeteye, eşkıyaya göstereceğiz. Bu ülke için fedakarlık yapmış, canını ortaya koymuş insanları sırtımızda taşıyacağız. Bu ay yıldızlı bayrağa, vatana kim hainlik ediyorsa, onların gözlerini çıkarmak, ellerini kırmak bizim vazifemizdir. Bu konuda en ufak bir şekilde merhamet, duraksama söz konusu olamaz. Biz, buradaki hizmetlisinden müdürüne, öğretmenine, kaymakamına, ilin valisine kadar hepimiz bir ekip halinde çalışacağız. Herkes acaba ben bu ülke için ne yapabilirim? Nasıl bir kişiye dokunabilirim? Onun ihtiyacını nasıl karşılayabilirim? Anlayışıyla hareket edeceğiz ve inşallah 2030’a kalmadan Türkiye küresel bir güç olarak ortaya çıkacak. Daha çok üreteceğiz, daha çok çalışacağız, insanımızın elinden daha çok tutacağız. Ulaşamadığımız her insanın bizim için kayıp olduğunu bileceğiz” diyerek sözlerini tamamladı
