O Küçük Yürekliler…

Güç bela eve bir dilim ekmek getirmenin ne olduğunu anlamayan, bilmeyen, garip gurebanın yaşadıklarını nereden bilecek? ‘Babamız bize ne getirecek’ diye bekleyen o küçük yüreklerin, hangi duygular içerisinde olduğunu, o durumu yaşamayanlar nereden bilecek? Tuzu kuru olanlar, tuzu yaş olanları nasıl anlayacak? Bu kış kıyamet günü bu kadar insan neden mağdur edilir? O ki mağdur ediliyorlar, o zaman kendilerine verilen sözler yerine getirilsin. Yazık günah. Allah korkusunu içerisinde yaşayan, ‘ben Müslümanım’ diyen, bir Müslümana böylesine zeval vermez. İşi olup aşını kaynatmak için ne zorluklar çekildiğini, hiç değilse bilenler bilmeyenlere anlatsın. Bırakın işyerlerini yıkmayı, o işyerlerinde ekmeğinin peşinde koşanların gönüllerini yıkmanın, o küçük yürekleri ekmeksiz

***

OTSO SEÇİMLERİ

Ben tarafım kardeşim.

Olmaya da devam edeceğim.

Var mı itirazı olan?

Kim dümenin, düzenin adamı olmayıp, Ordulu sanayicinin hakkını, hukukunu, mutluğunu ve huzurunu temin edecekse onun tarafında taraf olacağım. 2018 Mart ayında ertelenen OTSO  seçimi var. Haliyle gözler yapılacak bu seçime çevrildi.

Mevcut başkan çalışmalarını göreve devam etme yönünde sürdürürken karşısında aday olanlar mevcut başkandan seçimi almak için çalışmalarına devam ediyorlar.

Hemen belirteyim, bu konuda asla ön yargılı değilim.

Şuan başkanlığa aday olanların projelerini, Ordu iş dünyasını ve sanayinin canlanması için neler yapacaklarını ve ne vaadler vereceklerini bekliyorum.

Kimi desteklediğimize sonra karar vereceğim. Hem de açık bir şekilde. Bundan kimsenin şüphesi olmasın!

Vallahi Billahi derler!

Hızlı yaşarsın, yavaş git derler, Yavaş yaşarsın, ölü gibisin derler
Orta halli yaşarsın, monotonsun derler, Gülersin, ne gülüyor bu deli gibi derler
Ağlarsın bunalım derler, Susar dinlersin dilini mi yuttun derler
Konuşursun, sus bi artık derler, Çalışırsın amele derler
Yatarsın, beleşçi derler, Kısacası derler de derler…
İnsanı candan ederler sonra anlarsın ki gelmiyor artık geriye geçen günler.
Ona buna kulak vermeye bir son ver, yoksa onun bunun lafına baktı
Böyle oldu derler…

Bu insanoğluna belli olmaz vallahi Billahide  derler…

ŞADIRVANI İSTİYORUZ…

Naim Güney abim yazmış bende köşeme taşıdım…
Tarihi Yalı Caminin yuvarlak kubbeli sütunlu güzel bir şadırvanı vardı, cemaat gelip rahatça abdestini alırdı.Geçmiş yıllarda Yalı cami çevre düzenlemesi yapılırken tarihi şadırvanda birden bire yok oldu. Şimdi yer altına inip, WC’ler ile iç içe abdest almak zor oluyor. Mümkünse Yalı Cami avlusunda uygun bir köşede eski şadırvanı geri istiyoruz.

Sağlık Sistemi

Sayın valime açık çağrımdır.

Ordu’da sağlık sistemini çökütenler hala koltuklarında oturacaklar mı?

İnsan sağlığı ile oynayarak hala koltuklarında oturmaya devam eden bu insanlar hakkında işlem yalımayacak mı?

Sayın valim, sizin Eğitim ve sağlık konusnda  çok duyarlı olduğunuzu biliyoruz onun için bu konuda suçlu olanların hesap vermelerini istiyoruz.

Mesela, Önce günlerdir asansörlerin bakımsılıktan çalışmıyor olması nedeniyle hastalar insan sırtında merdivenlerden  katlara çıkıyor sonra beceriksiz yönetimin yüzünden Ordu’da Sağlık sistemi çöküyor acile gelen hastaların kayıtları gözükmediği için parası olanlar özel hastanelere gönderiliyor olmayanlar Allah’a emanet, fakat  ne gariptir ki bu işin sorumluları hala koltuklarında oturuyor.

13 hastanenin ve yaklaşık 80 bin kişinin kayıtlarının silinmesinin altındaki gerçeğin Ana Kayıt Cihazlarının yıllık bakımlarının parasızlık nedeniyle yapılmamış olması olarak iddia ediliyor.,

Ben onu bunu bilmem bu işins orumluluarı mutala bunun hesabını vermelidirler.